Otizm spektrum bozukluğu, sosyal iletişim ve etkileşimde yetersizlik ve tekrarlayıcı davranış örüntüleri ile karakterize edilen bir nörogelişimsel bozukluktur. Otizmin sıklığı son yıllarda artmaktadır ve 54 çocuktan birinde görülmektedir. Otizm, ilk olarak 1943 yılında Leo Kanner tarafından tanımlanmıştır. Tanı kriterleri ve özellikleri zamanla değişmiş ve güncellenmiştir. Otizm tanısı için klinik değerlendirme en önemli öğedir ve henüz biyolojik bir belirteç bulunmamaktadır. Tanı sürecinde multidisipliner bir yaklaşım gerekmektedir. Otizm tanısının erken konulması önemlidir ve tanı yaşının küçülmediği gözlemlenmiştir. Tanı sürecinde ailelerin ve sağlık çalışanlarının farkındalığının artırılması önemlidir. Otizm tanısı konulduktan sonra, ailelere bu sürecin yönetimi konusunda uzmanlar tarafından destek verilmelidir. Otizm tanısı konulan çocukların detaylı tıbbi değerlendirmeleri yapılmalı ve erken müdahale ve tedavi süreci başlatılmalıdır.(AI)
Atıf Sayısı :