Bu çalışmanın amacı, yenidoğan bebeklerde ağrı kontrolünün önemini vurgulamaktır. Yenidoğan dönemi, doğumdan sonraki ilk 28 günü kapsar ve bebeklerin fiziksel, bedensel ve ruhsal gelişim sürecinin ilk aşamasıdır. Bu dönemde bebekler, tıbbi müdahaleler nedeniyle birçok ağrılı deneyime maruz kalır. Eskiden, yenidoğanların ağrıyı algılayamadığı düşünülürdü çünkü sinir sistemi henüz ağrıyı belleğe alacak kadar gelişmemiştir. Ancak günümüzde, ağrının yeterince anlaşılamadığı ve kontrol edilemediği görüşü hakimdir.Yenidoğan bebeklerin beyin gelişimi ve stres sistemi programlaması döneminde oldukları için, bakım ve tedavi işlemleri sırasında sürekli olarak ağrılı deneyimler yaşayabilirler. Bu güçlü ve tekrarlayan ağrılı uyarılar, beynin yapısının değişmesine ve stres hormon seviyelerinin artmasına neden olabilir, bu da kötü bilişsel ve nörogelişimle ilişkilendirilmiştir. Yenidoğanlarda ağrının giderilmesi önemlidir çünkü ağrı ciddi sorunlara yol açabilir.Geleneksel olarak, yenidoğanlarda ağrıyı hafifletmek için ilaçlar tercih edilir. Ancak son yıllarda, ilaç dışı yöntemlerin yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde ağrı kontrolünde etkili olduğu kanıtlanmıştır.Sonuç olarak, yenidoğan bebeklerde ağrı kontrolü önemlidir ve ilaç dışı yöntemlerin kullanımı yaygınlaşmalıdır. Bu konuda daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir.(AI)