Bu bölümde, gebelikte baş-boyun kanserleri ve yönetimi hakkında bilgi verilmektedir. Skuamöz hücreli baş-boyun kanserleri dünyada en sık görülen 6. kanser türüdür ve genellikle ileri evrede teşhis edilmektedir. Tedavi sonrası lokal nüks ve uzak metastaz oranları yüksektir. Baş-boyun kanserleri dudak, oral kavite, farinks, larinks, paranazal sinüsler, tükrük bezi kanserleri ve mukozal melanomları içermektedir. Bu kanserler genellikle baş-boyun içindeki nemli, mukozal yüzeylerde başlar. Histolojik olarak skuamöz hücreli karsinomlar en yaygın türü oluşturur. Baş-boyun kanserleri genellikle ileri yaş erkekleri etkiler ve alkol ve tütün kullanımı en sık görülen etiyolojik faktörlerdir. Son zamanlarda, risk faktörlerine sahip olmayan genç hastalarda da baş-boyun kanseri insidansında bir artış olduğu görülmüştür. Gebelik sırasında kanser görülme sıklığı düşüktür, ancak bu oran son zamanlarda artmaktadır. Gebelikte baş-boyun kanseri tanısı konulduğunda, anne ve fetüs sağlığını korumak zorlu bir görevdir. Gebelikte baş-boyun kanserlerinin fizyopatolojisi hakkında sınırlı veri bulunmaktadır. Gebelikle indüklenen fizyolojik değişikliklerin karsinogenezde rol oynayabileceği düşünülmektedir. Tümör büyümesi, invazyon ve metastaz gelişiminde vasküler endotelyal büyüme faktörü (VEGF) ve plasental büyüme faktörü (PGF) gibi faktörlerin rol oynadığı bilinmektedir. Viral onkojenler, özellikle HPV, baş-boyun kanserlerinin gelişiminde önemli bir etkendir. Estradiol ve HPV'nin birlikte etkileşimi, tümör baskılayıcı gen olan retinoblastoma proteinini (pRb) inaktive ederek kanser gelişimine katkıda bulunabilir. Bu konuda daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır.(AI)