Gebeliğin akut yağlı karaciğeri, karaciğerin yağlı infiltrasyonuna bağlı olarak gelişen akut karaciğer yetmezliği ile karakterize bir durumdur. Bu durum, koagülopati, elektrolit anormallikleri ve çoklu sistem organ disfonksiyonu gibi etkilerle kendini gösterir. Gebeliğin akut yağlı karaciğeri önceleri nadir görülse de, artan farkındalık ve doğum öncesi bakımın iyileştirilmesi ile tanı daha erken konulmaya başlanmıştır. Şu anda yaygınlığının 10.000 doğumda 1 ila 3 arasında olduğu tahmin edilmektedir. Mortalite oranı ise geniş bir aralıkta bulunmaktadır. Ölüm oranlarına ilişkin tahminler, eski çalışmalarda %70'in üzerinde olduğunu gösterse de, daha yeni tahminler bu oranın %2 civarında olduğunu göstermektedir. Erken tanı, uygun müdahale ve doğum komplikasyonlarının agresif yönetimi, ölüm oranlarının azalmasına katkıda bulunmuştur. Etkilenen annelerden doğan bebeklerin perinatal mortalitesi de değişkendir ve çoğu ölü doğum olarak gerçekleşir. Gebelikte akut yağlı karaciğer için risk faktörleri arasında çoğul gebelikler, erkek fetüsler, fetüste yağ asidi oksidasyon bozuklukları ve önceki gebelikteki akut yağlı karaciğer atakları bulunur. Patofizyolojisi tam olarak anlaşılamamış olsa da, hormonal değişiklikler, yağ asidi metabolitlerinin birikimi, plasental disfonksiyon ve endotel hücre disfonksiyonu gibi faktörlerin rol oynadığı düşünülmektedir. Fetal yağ asidi oksidasyon bozukluklarının da annedeki akut yağlı karaciğer ile ilişkili olduğu keşfedilmiştir. Bu durumda, uzun zincirli yağ asidi metabolitlerinin birikmesi, maternal hepatotoksisiteye ve mitokondriyal disfonksiyona yol açar. Ayrıca, antioksidan işlevin bozulması ve lipid peroksidasyon ürünlerinin artması da hücresel metabolizmayı etkileyebilir. Yüksek seviyelerde serbest yağ asitleri ise oksidatif ve nitrozatif stres ile ilişkilidir. Gebeliğin akut yağlı karaciğeri, ciddi bir obstetrik komplikasyon olup, erken tanı ve uygun müdahale ile mortalite oranları azaltılabilir.(AI)
Atıf Sayısı :