Bu bölümde, gebelikte egzersizin prensipleri hakkında bilgi verilmektedir. Gebelik döneminde çoğu kadının egzersiz yapmadığı ve sadece %20'sine uygun bir egzersiz programının önerildiği bilinmektedir. Bu düşük oranın temel nedenleri bilgi eksikliği ve sınırlı kanıta dayalı verilerdir. Gebelerin fetal sağlık konusundaki endişeleri ve sağlık uzmanlarının gebelere egzersizin faydaları konusunda bilgi verememesi bilgi eksikliğinin temelini oluşturur. Gebelikte nasıl egzersiz yapılacağı konusundaki bilgi eksikliği, Polonya'da yapılan bir epidemiyolojik çalışmada gebelerin %11'inin tıbbi bir neden olmaksızın fiziksel aktivitelerini sınırladığını göstermiştir. Gebelikte egzersiz yapmanın neden önerildiği ise gebelikteki değişikliklerle başa çıkmak için en kolay yoldur. Aktif olmak, gebelik sırasında ve sonrasında yaşam kalitesini artırır. Amerikan Obstetrikçiler ve Jinekologlar Koleji (ACOG), gebelerde egzersizi minimal risk olarak değerlendirir ve gebelik ve doğum sonrası dönemde egzersizi önerir. Dünya Sağlık Örgütü ve Amerikan Spor Tıbbı Koleji de egzersizin faydalarının zararlarından daha ağır bastığını belirtmektedir. Gebelik ilerledikçe, kadının duruşu değişmeye başlar ve vücudun ağırlık merkezi öne kaymaya başlar. Bu duruş değişiklikleri genellikle uterusun göbek hizasına ulaştığı beşinci ayda fark edilmeye başlar. Bu değişikliklere uyum sağlamak için üst ekstremiteler içe döner, baş öne kayar ve servikal lordoz artar. Ağırlık merkezinin yukarı ve öne kaymasını telafi etmek için lomber lordoz artar. Dizlerin hiperekstansiyonuyla vücut ağırlığı topuklara aktarılır ve ağırlık merkezi sabitlenir. Karın büyüklüğündeki artış, karın kaslarının bağlantı açısını değiştirir ve uterusun ağırlığı arttıkça pelvik tabanında 2.5 cm çökme meydana gelebilir. Diyaframın yükselmesi, kaburgaların genişlemesi, vücut ağırlığının artması, sıvı tutulumu, hormonal değişiklikler (relaksin hormonunda artış), bağ doku ve ligament gevşekliği, omurga ve eklem basıncının artması ve ayak, ayak bileği ve yumuşak dokuda ödem gibi diğer değişiklikler de gebelik sırasında meydana gelir. Bu değişiklikler nedeniyle, çoğu gebelikte bel ağrısı ve pelvik taban ağrısı gibi sorunlarla karşılaşır. Olası kas-iskelet sorunlarını önlemek ve egzersizin olumlu etkilerinden faydalanmak için fiziksel aktivite önerilir. ACOG, tüm gebelere kontrendikasyon olmadığı sürece düzenli egzersiz yapmayı ve aktif olmayı önermektedir. Gebelik sırasında düzenli egzersiz, gebelik komplikasyonlarını %40 azaltır. Egzersiz, kilo kontrolü sağlar, vücut şeklini korumaya yardımcı olur ve çatlakları azaltır. Duruş bozukluklarını, bel ağrısını, pelvik taban ağrısını ve doğum sırasında yaşanan ağrıyı azaltır. Egzersiz, doğumu kolaylaştırır ve vajinal doğum oranını artırırken sezaryen doğum oranını azaltır. Ayrıca dolaşımı hızlandırır, kardiyovasküler kapasiteyi artırır, yorgunluğu önler, gereken çabayı azaltır ve kas tonusunu ve gücünü artırır. Kalp hızını düşürür ve kalp değişkenliğini artırırken, preeklampsi riskini azaltır. Egzersiz ayrıca glukoz ve insülin seviyelerini düşürür ve gestasyonel diyabet riskini azaltır. Yüksek uyku kalitesi, azalan anksiyete ve depresyon da gebelikte egzersizin diğer olumlu etkileridir. Egzersiz, doğum sonrası komplikasyonları azaltır ve fetal sağlığı artırır. Bir randomize klinik çalışmada, aerobik egzersiz yapan annelerin bebeklerinin ilk ayında daha iyi nöromotor becerilere sahip olduğu belirlenmiştir. ACOG'un fetal sağlık için önerdiği egzersiz yoğunluğu hafif ila orta düzeydedir. Submaksimal egzersiz sırasında fetüste bradikardi riski yoktur. Hafif ila orta düzeyde fetal kalp hızında 10-30 atım artışı olur, ancak bu durum fetüste sıkıntıya neden olmaz. Bisiklet sürme ve yüzme fetal kalp hızını daha fazla artırırken, yürüyüş bunu nispeten daha az artırır. Yüksek yoğunluklu egzersizde, kan splanchnic bölgeden kaslara akar ve hipoksi riski artar. Hafif-orta düzey egzersiz sı(AI)
Atıf Sayısı :