Amniyonik sıvı, gebeliğin ilk haftalarından itibaren fetüsü çevreleyen ve önemli bir rol oynayan bir sıvıdır. Bu sıvının doğru miktarı ve bileşimi, sağlıklı bir gebelik için önemlidir. Amniyonik sıvının görevleri arasında metabolizmayı düzenlemek, yüzey alanları oluşturmak, umbilikal kordun hareketliliğini sağlamak, boşlukları korumak, hidrolik koruma sağlamak, termoregülasyonu desteklemek, transport görevi yapmak, bakteriostatik ve antienflamatuar etkileri bulunmaktadır.Amniyonik sıvının kaynakları, gebeliğin erken dönemlerinde fetal idrar atılımı, fetal akciğer sekresyonu ve fetal yutma aktivitesi olarak düşünülmektedir. Orta ve geç fetal dönemlerde ise amniyonik sıvı üretimi, fetal idrar ve fetal akciğer sıvısı ile fetal oral ve nazal sekresyonlardan kaynaklanmaktadır. Amniyonik sıvı içeriği, su, proteinler, karbonhidratlar, lipitler, kimyasal maddeler, enzimler, pigmentler ve hücreler gibi birçok bileşeni içermektedir.Amniyonik sıvının hacmi, gebelik boyunca değişiklik göstermektedir. Gebeliğin ilerleyen haftalarında artış gösteren amniyotik sıvı hacmi, son trimesterde azalmaktadır. Amniyotik sıvının hacmi, fetal ve maternal durumlar tarafından etkilenebilmektedir.Amniyotik sıvının ölçümü, fetal iyilik ve değerlendirme için önemli bir parametredir. Ultrasonografik yöntemler, amniyon sıvısının ölçümünde en sık kullanılan yöntemlerdir. Bu yöntemler arasında subjektif değerlendirme, 2x2 ölçümü, amniyotik sıvı indeksi ve maksimum vertikal cep veya en derin tek cep ölçümü bulunmaktadır.Sonuç olarak, amniyonik sıvı bozuklukları gebelik sonuçlarını etkileyebilen önemli bir durumdur. Amniyonik sıvının doğru miktarının ve bileşiminin sağlanması, sağlıklı bir gebelik için önemlidir. Ultrasonografik yöntemler, amniyon sıvısının ölçümünde kullanılan en yaygın ve güvenilir yöntemlerdir.(AI)
Atıf Sayısı :