İklim değişikliği, küresel ısınma ve antropojenik aktiviteler, vektör kaynaklı hastalıkların bulaşma dinamiklerini kökten değiştirmektedir. Yükselen sıcaklıklar, değişen yağış rejimleri ve aşırı hava olayları vektör biyolojisini ve dağılımını, patojen gelişimini ve konak-vektör etkileşimlerini etkilemektedir. Artan sıcaklık ve nem genellikle vektör üremesini ve patojen replikasyonunu teşvik ederken, kuraklık ve seller birçok ekosistemde vektörlerin hayatta kalmasını azaltma eğilimindedir. Sivrisineklerin, kenelerin ve tatarcıkların daha önce endemik olmayan alanlara coğrafi olarak yayılması, sıtma, dang humması, leishmaniasis ve Kırım-Kongo kanamalı ateşi gibi vektör kaynaklı enfeksiyonların ortaya çıkmasını kolaylaştırmaktadır. Türkiye'de iklim değişikliği, sıtma, leishmaniasis ve Kırım-Kongo kanamalı ateşinin kuzeye ve yüksek rakımlı bölgelere doğru yayılmasını tetiklemiştir. Ayrıca, kentleşme, ormansızlaşma ve tarımsal faaliyetlerin yoğunlaşması insan-vektör temasını artırarak enfeksiyon riskini yükseltmektedir. Küresel azaltma stratejileri yetersiz kalırsa, vektör kaynaklı hastalıkların 2100 yılına kadar kutuplara ve yüksek rakımlı bölgelere doğru genişlemesi ve bağışıklık sistemi zayıf popülasyonlar için ciddi sağlık tehditleri oluşturması beklenmektedir. Bu zorlukların üstesinden gelmek, etkili gözetim ve adaptif kontrol stratejileri geliştirmek için mikrobiyoloji, ekoloji, halk sağlığı ve epidemiyolojiyi entegre eden disiplinler arası iş birliği gerektirmektedir.
Bu kitabın bölümleri bulunmamaktadır.
Atıf Sayısı :