Gebelik ve postpartum dönem, kadınlarda psikiyatrik hastalıkların riskinin arttığı bir dönemdir. Gebelik öncesinde depresyon riski cinsiyetler arasında farklılık göstermezken, puberte sonrasında kadınlarda depresyon görülme olasılığı erkeklerden iki kat fazladır. Gebelik dönemi, vücutta hem fiziksel hem ruhsal stres oluşturur ve birçok risk faktörüne sahiptir. Bu dönemde psikiyatrik hastalıkların belirtileri olan kaygı, uykusuzluk, irritabilite gibi belirtileri erkenden fark etmek ve müdahale etmek önemlidir. Gebelik planlaması sırasında psikiyatrik hastalığı olan kişilerin değerlendirilerek tedavisinin devamı veya kesilmesi planlanmalıdır. Postpartum dönemde ise psikoz gelişme riski daha yüksektir. Postpartum psikoz, bipolar bozukluk açısından önemli bir risk faktörüdür. Belirtileri arasında uyku sorunları, affektif labilite, hezeyanlar, varsanılar, dezorganize davranışlar, suisidal düşünceler yer alır. Hızlı müdahale gerektiren bir psikiyatrik acildir ve tedavi seçenekleri arasında antipsikotik kullanımı, lityum ve Elektro-Konvulzif Tedavi (EKT) yer alır. Gebelik ve postpartum dönemde en sık görülen psikiyatrik hastalıklardan biri de depresyondur. Gebelerin %70'inde depresif belirtiler görülürken, %10-16'sında tanı kriterlerini karşılayacak şekilde depresif nöbetler görülür. Geçirilmiş depresyon öyküsü, ailede psikiyatrik hastalık öyküsü, bipolar bozukluk, düşük sosyal destek gibi faktörler depresyon riskini artırır. Gebelik sırasında geçirilen depresyonun preterm doğum, düşük doğum ağırlığı gibi komplikasyonlara yol açabileceği bilinmektedir.(AI)