Dijital Koruma Ve Yapay Zekâ: Literatür Üzerine Bir İnceleme
Anahtar Kelimeler
Bu çalışma, yapay zekâ teknolojilerinin kültürel mirasın
korunması, belgelenmesi ve gelecek kuşaklara aktarılmasındaki rolünü
incelemektedir. Kültürel miras, toplumların kimlik ve aidiyet duygusunu
besleyen temel bir değer olarak görülmekte; dijitalleşme süreciyle birlikte
mirasın sürdürülebilir biçimde korunması yeni bir boyut kazandırdığı
görülmektedir. UNESCO’nun 1972 tarihli sözleşmesiyle başlayan uluslararası
koruma anlayışı, günümüzde dijital arşivleme, sanal müzeler, artırılmış (AR) ve
sanal gerçeklik (VR) uygulamalarıyla desteklenmektedir. Yapay zekâ; makine
öğrenmesi, derin öğrenme ve doğal dil işleme yöntemleriyle kültürel verilerin
analizinde, görsel dokümantasyonda ve yeniden üretim süreçlerinde önemli
katkılar sunmaktadır. Uluslararası proje, bulut tabanlı veri yönetimi, büyük
veri madenciliği ve oyunlaştırma yaklaşımlarıyla kültürel mirasın
erişilebilirliğini artırmaktadır. Ayrıca derin öğrenme modelleri aracılığıyla
mekânsal ve biçimsel verilerin yorumlanması, somut olmayan mirasın
örüntülerinin ortaya çıkarılmasını mümkün kılmaktadır. Etik açıdan,
dijitalleştirme süreçlerinin insan merkezli yürütülmesi gerektiği vurgulanmaktadır.
Mahremiyet, temsil ve telif hakkı gibi konular dijital koruma çalışmalarında kritik
öneme sahiptir. Dijital teknolojiler, erişilebilirlik açısından fırsatlar
sunarken, kültürel mirasın metalaşması riskini de beraberinde getirmektedir.
Sonuç olarak, yapay zekâ destekli dijital koruma yöntemleri, kültürel mirasın
sürdürülebilir biçimde korunmasına ve toplumların tarihsel belleğinin güvenilir
bir biçimde geleceğe taşınmasına olanak sağlamaktadır.
Bu kitabın bölümleri bulunmamaktadır.
Atıf Sayısı :