“Düşünmeyi
öğrenebilmiş hiç kimse, bir şeye körü körüne inanmaz” sözü Tolstoy’a
atfedilmektedir ancak bu sözün kime ait olduğu yapay zekaya sorulduğunda ilk
yanıtı Platon olmuştur. Yapay zekaya “bu söz Tolstoy’a ait olabilir mi?” diye
ikinci bir soru sorulduğunda yanıtı “evet” şeklinde güncellenmiştir çünkü
internet üzerinde yaptığı aramada bu ifadeyi doğrulayabilecek kanıtlara ve
bilgilere ulaşmıştır. Belki de Tolstoy’un böyle bir sözü yok ve bu söz herhangi
bir kişi tarafından Tolstoy’a atfedilerek bir sosyal medya iletisi olarak
paylaşıldı. Bu paylaşım farklı binlerce hesap tarafından yeninde paylaşılarak
yeni bir gerçeklik oluşturuldu. Sahte gerçekliklerin kolayca üretilebildiği 21.
Yüzyılda insanlar neye, nasıl inanacak? Artık gözle görülenin bile inanılamayacağı
ya da inanılmaması gerektiği bir dünyada sorgulama, kanıt arama, bulunan
kanıtın doğruluğunu yeniden sorgulama, farklı kaynaklarla teyit etme ve gerçek
olan gerçeğe ulaşmada tek yol gösterici düşünme becerileri olacaktır. Eğitim
sistemlerinin tüm bireylerde geliştirmek istediği başta problem çözme, karar
verme, eleştirel düşünme ve yaratıcı düşünme olmak üzere insanın var olduğu ilk
andan 21. Yüzyıla kadar yaşamda kalmasını sağlayan en önemli özelliği düşünme
becerileri olmuştur. Düşünme becerileri insanın doğuştan sahip olduğu ve eğitim
ile geliştirilebilir bir kapasitesidir. Bu kapasite başta teknoloji olmak üzere
her alandaki değişimlere paralel olarak dönüşmekte ve gelişmeye devam
etmektedir. Bu kapasitenin doğru kullanımı belki de insanlığın kendi kendini
kandırmasının önüne geçebilir.
Bu kitabın bölümleri bulunmamaktadır.
Atıf Sayısı :