Sosyal-duygusal gelişim, duyguları tanıma, ifade edebilme, duygu düzenleme,
başkalarının duygularını anlama ve sağlıklı ilişkiler kurabilme becerilerini
kapsayan ve bebeklik döneminin önemli gelişim alanlarından birisidir. Bu
becerilerin gelişiminde empati, öz-farkındalık, benlik gelişimi gibi
kavramlarda öne çıkmaktadır. Bebeklik döneminde başkalarıyla etkileşim yoluyla
güven, bağlılık, duygusal düzenleme ve benlik farkındalığı gibi temel
sosyal-duygusal basamaklardan geçerler.
Dolayısıyla, bu gelişim alanı yalnızca duygularla değil, aynı zamanda
sosyal kimliğin, kişilik yapısının ve psikolojik sağlığın oluşumu ile de
doğrudan ilişkilidir. Sosyal-duygusal gelişim, bebeklikte kendiliğinden değil, çevresel
etkileşimlerle şekillenmektedir.
Doğumdan iki yaşına kadar olan bu dönemde temel duygular olan mutluluk,
öfke, korku, şaşkınlık ve üzüntü gibi ifadeleri hem deneyimlemeye hem de
başkalarının yüz ifadelerinden ayırt etmeye başlar. Bu süreçler, çocuğun
empati, duygusal anlayış ve sosyal becerilerinin temelini oluşturarak yaşamın
ileriki dönemlerini şekillendirmektedir. Gelişim kuramları bebeklik döneminin
kişilik gelişimi için önemini vurgulamaktadır. Erikson, Freud, Bowlby gibi
kuramcılara göre bu dönemde oluşması beklenen güven duygusunu ve haz duygusunun
doyurulmasının yetişkin yaşamdaki ilişkilerde belirleyici rol oynamaktadır.
Sosyal-duygusal gelişimin desteklenmesinde olumlu bir ebeveyn -çocuk ilişkisi,
kapsayıcı ve geliştirici öğrenme imkanları, güven ve sevgi ortamı önem
kazanmaktadır.
Atıf Sayısı :