Takımlar Ve Takım Çalışmaları

Yayın Yılı: 2025
Sayfa Sayısı: 339-366
Kitap Dili : Türkçe

Anahtar Kelimeler


Takımlar ve takım çalışmaları, son yıllarda iş organizasyonlarının vazgeçilmez unsurları arasında yerini almıştır. Takım; ortak bir amacı gerçekleştirmek için iş birliği yapan, ortaya çıkan sonucun (başarı ya da başarısızlık) tamamından tüm üyelerin birlikte sorumlu olduğu bir insan topluluğu olarak tanımlanabilir (Kozlowski ve Bell, 2013). Takım çalışması, bireylerin bilgi ve deneyimlerini paylaşarak sorunları daha kolay çözmelerini sağlar. Bu sayede üyeler birbirinden yeni şeyler öğrenir ve zorlu işler daha kısa sürede tamamlanabilir. Ancak bazen fikir ayrılıkları veya iletişim sorunları nedeniyle işler beklenenden uzun sürebilir. Takımlar “kalite iyileştirme” (Blaga ve Jozsef, 2014), “çapraz fonksiyonel” (Cordero ve ark., 1998), “kendi kendini yöneten/otonom” (Renkema ve ark., 2018) ve “sanal” (Siebdrat ve ark., 2009) olarak görev yapabilirler. Her takım türünün kendine özgü güçlü ve zayıf yönleri bulunmaktadır. Takımların “oluşma”, “çatışma”, “kural koyma”, “performans” ve “dağılma” olmak üzere beş gelişim aşamasından geçerek (Tuckman ve Jensen, 1977) görevlerini tamamlayabileceği önerilmiştir. Takımların başarısını etkileyen birçok faktör vardır. Bunlardan biri, takım üyelerinin birlikte çalışmaktan ve takıma katkı sağlamaktan hoşlanmasını ifade eden kolektif çalışma eğilimidir (Driskell ve ark., 2010). Bu özelliğe sahip olan kişilerden oluşan takımlar, bilgi paylaşımına daha açık olur ve genellikle daha yüksek performans gösterirler (Hageman ve ark., 2021) Bu özelliği etkileyen faktörlerden biri toplulukçu değerlerdir (Eby ve Dobbins, 1997). Takım çalışmasının başarılı olmasında, takım üyeleri arasında ortak bir zihinsel modelin bulunması çok önemlidir Zihinsel model, bir kişinin bir sistemi ya da kavramı anlamasına veya yönetmesine yardımcı olabilecek bilgilerin zihnindeki temsili olarak tanımlanabilir (Mathieu ve ark., 2000). Takım üyelerinin kullandıkları teknolojiye, yaptıkları göreve, birlikte çalıştıkları insanlarla kurmaları gereken etkileşime ve onların bireysel özelliklerine yönelik ortak zihinsel modelleri olduğu durumda takım performansı daha güçlü hale gelecektir (Cannon-Bowers ve ark., 1993). Ortak zihinsel modellerin oluşabilmesi için üyelerin zihinsel modellerinin benzer olması, yüksek düzeyde takım performansı ile sonuçlanabilmesi için de doğru olması son derece önemlidir (Mathieu ve ark., 2005). Takım üyeleri arasındaki yüzeysel ve derin farklılıkların takım çalışmasına etkisi, yapılan araştırmalarda detaylı biçimde incelenmiştir. Başlangıçta üyeler arasında algılanan benzerlik, sürecin ilk aşamalarında olumlu sonuçlara yol açabilir; fakat zamanla üyeler birbirini daha iyi tanıdıkça bu farklılıkların etkisi azalabilmektedir (Earley ve Mosakowski (2000). Yine de birçok çeşitlilik faktörü bir araya geldiğinde üyeler arasında çatışmaların ortaya çıkma olasılığı yükselmektedir (Bell ve ark. (2018). Takımın içinde bulunduğu sosyal çevrede çeşitliliğin benimsenmesi, özellikle yüzeysel farklılıkların olumlu etkisini artırır (Martins ve ark., 2003). Sorumluluk sahibi ve uyumlu kişilerden oluşan takımların daha iyi performans gösterdiği saptanmıştır (Peteers ve ark., 2006). Takım üyelerinin bilişsel kapasitesinin yüksek olması avantaj sağlarken (Edwards ve ark., 2006), çok farklı bilişsel tarzlara sahip kişilerin birlikte çalışması karar alma ve iş birliğinde zorluk yaratabileceğinden (Aggarwal ve Woolley, 201) takımlar oluşturulurken bu hususa özen gösterilmelidir. Duygusal/ilişkisel, görev ve süreç çatışmaları takım çalışmalarının başarısını etkileyebilecek diğer bir faktördür (Greer ve Dannals, 2017). Çatışmaların yönetiminde lidere önemli görevler düşmektedir (Wickramasinghe ve Nandula, 2015). İlişkisel veya duygusal çatışmaların görev çatışmalarıyla iç içe geçmemesi veya birbirlerini etkilememesi konusunda dikkatli olunması gereklidir (De Dreu ve Weingart, 2003). Süreç çatışmaları ise adalet algısını etkilediği için, takım çalışmasının başında dikkatlice ele alınmalıdır (Greer ve Dannals, 2017). Bir takım liderinin tek tek bireylerden çok takımın bütününe odaklandığını (West, 2012), bu özelliğiyle klasik liderlerden ayrıldığını ve genel olarak takımın görevlerini başarmasına yardımcı olmak misyonunu üstlendiğini söylemek mümkündür (Zaccaro ve ark., 2001). Takım liderlerinin göstermesi gereken davranışlara yönelik yapılan incelemeler bu liderlerin takıma farklı aşamalarda pek çok fayda sağlayacak işlevi üstlendiğini ortaya çıkarmıştır (Morgeson, 2010). Takım liderliği geleneksel yaklaşıma dayalı tek liderle yürütülebileceği gibi son zamanlarda görüldüğü üzere paylaşılarak da yürütülebilir. Liderliğin paylaşıldığı takımlarda, tek bir liderin olduğu takımlardan farklı olarak, takımı ilgilendiren önemli kararlar birbirleriyle etkileşime giren takım üyelerinin beraberce oluşturdukları kararlarla verilir (Ensley ve ark., 2003). Paylaşılan liderliğin takımlarda olumlu veya olumsuz sonuçlarına işaret eden araştırmalar bulunmaktadır (Carson ve ark., 2007; Chen ve Zhang (2023). Takım çalışmaları kapsamında literatürde yer alan eksikliklere bakıldığında gelecekteki araştırmalarda boylamsal çalışmalara ve kültürel karşılaştırmalara daha fazla ağırlık verilmesi önerilebilir. Zorbalık, istismar gibi olumsuz süreçler, takım dayanıklılığı, çeşitliliğin yarattığı olumsuzlukların nasıl yönetileceği, sanal takımlar ve yapay zekânın takım çalışmalarına entegrasyonu araştırmacıların öncelik verebileceği konu alanları arasında yer alabilir.

Bu kitabın bölümleri bulunmamaktadır.

Atıf Sayısı :