Siroz, çeşitli etyolojik nedenlerle karaciğerde
inflamasyon, rejenerasyon nodülleri, fibrozis, ve vaskuler yatağın distorsiyonu
sonucu gelişen ve hepatik yetmezlik ve portal hipertansiyonla
sonuçlanan bir klinik durumdur. Kronik viral hepatitler, alkolik
ve metabolik disfonksiyon ilişkili yağlı karaciğer hastalığı, otoimmün ve
kolestatik hastalıklar, ilaçlar ve toksinler, karaciğerin bazı vaskuler
hastalıkları, demir ve bakır depolanması ve bazı metabolik hastalıklar karaciğer
sirozunun önemli nedenleri arasındadır. Başlangıçta kompanse
dönemde hastalar asemptomatik olabilse de, ilerleyen dönemde karaciğer
mikro-mimarisinin giderek bozulması, hepatik yetmezlik ve portal
hipertansiyonun artışı ile birlikte komplikasyonların ortaya çıktığı dekompanse
dönem gelişir, bu dönem morbidite ve mortalitede artışı temsil eder. Portal hipertansiyona bağlı
asit, asit enfeksiyonları, varis kanamaları, splenomegali, hipersplenizm,
hepatorenal sendrom, hepatopulmoner sendrom, portopulmoner hipertansiyon,
hepatik ensefalopati, hepatoselüler kanser önemli ve her biri ölümle sonuçlanabilen
komplikasyonlarıdır. Karaciğer sirozunun tanısı
histo-patolojik değerlendirme ile kesinleştirilir, fakat çoğu hastada klinik,
laboratuvar, görüntüleme yöntemleri ve son zamanlarda yaygınlaşan non-invaziv
metodlarla da tanı konabilmektedir. Hastalığın şiddeti ve evrelemesi için
kullanılan bazı skorlama sistemleri mevcuttur. Tedavisi, etiyolojiye yönelik
tedaviler, komplikasyonlara yönelik tedaviler ve karaciğer
transplantasyonu olmak üzere üç ana başlıkta değerlendirilebilir. Karaciğer
transplantasyonu günümüzde özellikle dekompanse siroz hastalarının tedavisi
için altın standart yerini korumaktadır.
Bu kitabın bölümleri bulunmamaktadır.
Atıf Sayısı :