Son yıllarda yapılan
çalışmalarda karaciğer sirozunun(KS) tek bir klinik tablo olduğu fikri değişmiş
ve bu veriler KS’nin farklı aşamalarda değişen prognoza sahip heterojen bir
durum olarak tanımlanmasına yol açmıştır. Kompanse karaciğer siroz’lu (KKS) hastalar
ilk birkaç yıl asemptomatik kalır ve tanı konulamaz. Zamanla, KKS hastalarında,
artan portal basınç, sistemik inflamasyon ve hemodinamik değişiklikler
nedeniyle dekompansasyon riski artar. KKS’nin altında yatan neden erken dönemde
ortadan kaldırıldığında ise hastaların önemli bir kısmında sirozda gerileme
görülür. Asemptomatik hastalarda kronik karaciğer hastalığı tanısını koymak
hatta ileri derece fibrozis ile kompanse karaciğer sirozunu klinik açıdan ayırt
etmek genellikle zordu. Son yıllarda keşfedilen yeni non-invaziv
testler(elastrografi) sayesinde, giderek daha fazla Kronik karaciğer ve
karaciğer sirozu hastası artık erken aşamada tanınmaktadır. Bu,
gastroenterologlara ve hepatologlara kronik karaciğer hastalığı ve karaciğer
sirozunun doğal gidişatına müdahale etme ve değiştirme konusunda daha büyük
fırsatlar sunmaktadır. Bu noktada non-invaziv yöntemlerin kullanımını öneren
Baveno VI, “Kompanse ileri kronik karaciğer hastalığı” (KİKKH)terimini
önermiştir . Baveno grubu, portal hipertansiyonun derecesini yansıtan altı
aşamalı bir siroz modeli geliştirmiştir. Bu modelin ilk iki evresi kompanse
hastalık ile uyumlu olup, üç ve sonraki evreler dekompansasyon ile uyumludur.
Karaciğer sertliği ölçümüne (LSM) dayanan KİKKH’nin tanımı, histolojik aşamaya
veya elastografinin bu aşamaları tanımlama yeteneği ile dekompansasyon riskini
sınıflandırmayı amaçlamıştır. Bu sayede birçok hastanın tanısı konulmuş ve
klinik takibe alınması sağlanmıştır. KİKKH’lilerin yaşam beklentisi genellikle
yüksektir. Dolayısıyla, KİKKH’nin erken tespitini kolaylaştırmak için invaziv
olmayan teknikler daha sık kullanılmalıdır. KİKKH’nin erken teşhisi, altta
yatan nedenleri tedavi etme ve karaciğer hastalığının ilerlemesini önleme veya
durdurma fırsatı sunar.
Atıf Sayısı :