Gastrointestinal sistemde 5 mm veya daha geniş olup derinliği submukozaya uzanan mukozal kırılmalar ülser olarak adlandırılır. Peptik ülser terimi, sıklıkla gastrik ve duodenal ülserleri tanımlamak için kullanılır. Peptik ülser hastalığı temelde Helicobacter pylori ( H. pylori ) enfeksiyonu ve nonsteroid antiinflamatuar ilaçların (NSAID’ler) tüketimi iki ana faktörle ilişkilidir. Peptik ülserlerin çoğu asemptomatiktir , semptomatik hastalarda temel şikayet epigastrik ağrıdır. Akut üst gastrointestinal kanama, peptik ülser hastalığının en sık görülen komplikasyonudur. Peptik ülser hastalığının tanısı, üst endoskopide ülserin doğrudan görülmesiyle konur. Peptik ülserli hastalar, H. pylori enfeksiyonu açısından test edilmeli ve sonuca göre tedavi edilmelidir . Peptik ülser tedavisinde , antisekretuar tedavi olarak proton pompası inhibitörü başlanmalıdır. PPI’lara H2RA’ları eklemek iyileşme oranlarında fark yaratmamıştır. Antasitler ve sukralfat duodenal ülserleri iyileşmesinde etkilidir fakat tedavide rutin olarak önerilmezler. Refrakter peptik ülser, endoskopik olarak kanıtlanmış, çapı 5 mm’den büyük olan ve PPI ile 8 ila 12 haftalık tedaviyle iyileşmeyen ülser olarak tanımlanır.. HP testinin yanlış negatifliği veya eradikasyon tedavisi başarısızlığı en sık nedendir. Eradikasyon tedavisinin başarısızlığı, uygun olmayan bir rejimin seçilmesine, antibiyotik direncine veya zayıf hasta uyumuna bağlı olabilir. NSAID kullanımına devam edilmesi, refrakter peptik ülserin diğer nedenidir. Peptik ülser hastalığının (PÜH) komplikasyonları kanama, penetrasyon, perforasyon ve gastrik outlet obstrüksiyonunu içerir. Üst gis endoskopi, peptik ülser kanamasında başlangıç tanı ve tedavi prosedürüdür. Cerrahi ve transkateter arteriyografi/müdahale genellikle terapötik endoskopinin başarısız olduğu hastalara uygulanır.