Hipertansif hastalıklar, gebeliklerin %5-10'unu etkileyen bir durumdur. Dünya genelinde maternal ölümlerin %16'sının hipertansif hastalıklara bağlı olduğu belirlenmiştir. Hipertansiyona bağlı anne ölümlerinin büyük bir kısmı önlenebilir niteliktedir. Hipertansiyon tanısı, uygun şekilde ölçülen kan basıncının sistolik 140mmHg veya diastolik 90mmHg'ı geçmesi durumunda konulur. Gebeliğin ilerleyen dönemlerinde ise sistolik 30mmHg veya diastolik 15mmHg ani basınç artışı da görülebilir. Gestasyonel hipertansiyon, gebeliğin ikinci yarısından sonra ortaya çıkan hipertansiyon durumudur. Preeklampsi ve eklampsi sendromu ise hipertansiyonun yanı sıra proteinüri ve end organ disfonksiyonu bulgularının da eşlik ettiği bir hastalıktır. Kronik hipertansiyon ise gebelik öncesi veya gebeliğin erken dönemlerinde ortaya çıkan hipertansiyon durumudur. Süperempoze preeklampsi ise kronik hipertansiyonlu kadınlarda gebeliğin son yarısında kötüleşen veya dirençli hipertansiyonun yanı sıra end organ disfonksiyonu veya şiddetli belirti ve semptomların görüldüğü bir durumdur. Preeklampsi, tüm gebeliklerin %4,6'sını etkilemektedir ve ilk gebeliklerde daha sık görülür. Risk faktörleri arasında geçirilmiş preeklampsi önemli bir faktördür.(AI)
Atıf Sayısı :