Rekurren Over Kanserinde Sekonder Sitoredüksiyon Ve Hipertermik İntraperitoneal Kemoterapi
Anahtar Kelimeler
Epitelyal over kanseri, kadınlarda jinekolojik kanserler arasında ikinci sıklıkta görülen bir kanser türüdür. Bu kanser, jinekolojik kanserlere bağlı ölümlerin en sık nedenidir. Tanı anında genellikle ileri evrede teşhis edilir. Maximal sitoredüktif cerrahi ve platin bazlı kemoterapi ile %80 remisyon elde edilebilir, ancak hastaların çoğunda rekürrens (tekrar nüks) meydana gelir. Rekürren hastalar, platin duyarlı ve platin resistant olmak üzere iki gruba ayrılır. Platin resistant hastalarda alternatif kemoterapi ajanları kullanılırken, platin duyarlı hastalarda sekonder sitoredüksiyon ve tekrar platin bazlı kemoterapi seçenekler arasında yer alır.Sekonder sitoredüksiyon, ilk cerrahi sonrası tedavi alıp hastalıksız bir dönem geçiren ve ardından rekürrens gelişen hastalara uygulanan cerrahi işlem olarak tanımlanır. Ancak ilk cerrahi sonrası persistan hastalık veya progresif hastalık durumlarında uygun değildir. Sekonder sitoredüksiyonun amacı, primer cerrahide olduğu gibi maksimal sitoredüksiyon sağlamaktır. Eskiden maksimal terimi, 0,5 cm - 1 cm rezidüel tümör olarak kabul edilirken, günümüzde gözle görülmeyen rezidüel tümör olarak revize edilmiştir. Retrospektif seriler incelendiğinde, bu oranın %9 ile %100 arasında değiştiği görülmüştür.Almanya'dan yayınlanan DESKTOP 1 çalışmasında, 265 rekürren over kanseri hastası incelenmiş ve geride tümör kalmayan grupta (R0) sağ kalımın 45,2 ay, gözle görülür tümör kalan grupta (RD) ise 19,2 ay olduğu bulunmuştur. Bu çalışmada ECOG performans durumu, ilk cerrahide komplet rezeksiyon, asit varlığı ve FİGO evresi, hastaların %79'unda komplet rezeksiyonu (R0) predikte eden faktörler olarak gösterilmiştir. 2011 yılında aynı grup tarafından yayınlanan DESKTOP II çalışmasında ise AGO skoru pozitif olan hastalarda prospektif olarak toplanan verilere göre, hastaların %76'sında R0 rezeksiyon sağlanmıştır.Retrospektif seriler, resekte edilebilir hastalarda sekonder sitoredüksiyonu önerirken, henüz ciddi bir şekilde destekleyen prospektif randomize çalışma bulunmamaktadır. GOG 213 çalışması, platin duyarlı nüks epitelyal over kanseri olan toplam 485 hastayı içermektedir. Bu çalışmada, cerrahi grubunda toplam sağ kalımın 50,6 ay, kemoterapi grubunda ise 64,7 ay olduğu bulunmuştur. Ancak istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmamıştır. Hastalıksız sağkalım açısından ise iki grup arasında fark bulunmamıştır. DESKTOP III çalışması ise henüz yayınlanmamış olup, platin duyarlı nüks epitelyal over kanseri hastalarını içermektedir. Bu çalışmanın interim analizinde, cerrahi grubunda hastalıksız sağ kalımın 19,6 ay, kemoterapi grubunda ise 14 ay olduğu bulunmuştur.(AI)
Atıf Sayısı :