Pediatrik ve geriatrik hastaların anestezi yönetimi, yaşa bağlı fizyolojik değişiklikler ve artan perioperatif riskler nedeniyle dikkatli ve bireyselleştirilmiş bir yaklaşım gerektirir. Pediatrik hastalarda karaciğer ve böbrek fonksiyonlarını tam gelişmemiş olması, farmakokinetik süreçleri etkileyerek ilaçların metabolizması ve atılımını zorlaştırır. Bu durum, kullanılan ajanların dozajlarının hassas şekilde ayarlanmasını ve yakından izlenmesini zorunlu kılar. Ayrıca, termoregülasyon mekanizmalarının yetersizliği nedeniyle hipotermiye karşı oldukça duyarlıdır. Bununla birlikte, glikojen depolarının sınırlı olması nedeniyle hipoglisemi riski yüksektir; bu da anestezi sırasında düzenli glukoz takibi ve gerekirse destek tedaviyi gerektirir. Geriatrik hastalarda ise kardiyovasküler, renal ve hepatik rezervlerin zamanla azalması, anestezik ilaçlara karşı artmış duyarlılıkla birlikte ilaçların eliminasyon sürelerinde uzamaya yol açar. Özellikle pulmoner sistemdeki yaşa bağlı dejeneratif değişiklikler, oksijenasyon ve ventilasyonun daha dikkatli yönetilmesini gerektirir. Ayrıca kalp yetmezliği, böbrek disfonksiyonu ve karaciğer hastalıkları gibi komorbiditelerin varlığı, preanestezik değerlendirmeyi çok daha kritik bir aşama haline getirir. Hem pediatrik hem de geriatrik hastalarda güvenli anestezi yönetimi için uygun premedikasyonun seçimi, fizyolojik durumlarına uygun indüksiyon ajanlarının belirlenmesi, minimal invaziv tekniklerin tercih edilmesi, kapsamlı intraoperatif monitörizasyon sağlanması ve postoperatif dönemde yakın takip ile destekleyici bakım uygulanması büyük önem taşır. Bu hastalar, fizyolojik durumlarına göre bireyselleştirilmiş anestezi planlaması ve multidisipliner bir ekip yaklaşımı ile güvenle yönetilmelidir.