Bu bölümde robot destekli kalp cerrahisinin gelişimi,
teknikleri, avantajları ve zorlukları ele alınmaktadır. Robotik cerrahi,
1980'lerde cerrahi literatüre girmiş ve Aesop sistemiyle 1994'te kullanılmaya
başlanmıştır. 2000'li yılların başında da Vinci cerrahi sisteminin ABD Gıda ve
İlaç Dairesi (FDA) tarafından kalp cerrahisi için onaylanmasıyla bu alanda
yaygınlaşmıştır. Robotik kalp cerrahisinin avantajları arasında daha küçük
kesiler, kozmetik üstünlük, daha az ağrı, hızlı iyileşme süreci ve daha düşük enfeksiyon
riski yer alır. Ayrıca 3D kamera sistemi ve atriyal retraktörler sayesinde
cerrahlar mükemmel bir görüş açısına sahip olur. Ancak robotik cerrahi yüksek maliyet, uzun öğrenme süreci ve
karmaşık teknik gereksinimler gibi zorluklar da sunar. Cerrahlar ve ekip,
robotik sistemin kullanımında yüksek derecede uzmanlaşmalıdır. Robotik kalp
cerrahisi, mitral kapak cerrahisi, triküspit kapak tamiri, atriyal septal
defekt onarımı ve endoskopik koroner arter bypass ameliyatları gibi birçok
işlemde kullanılabilir. Hasta seçimi cerrahinin başarısı için kritik öneme sahiptir.
Aortoiliak tıkanıklık, ciddi aort yetmezliği veya karmaşık anatomik yapıya
sahip hastalar bu yöntem için uygun olmayabilir. Bu cerrahi yöntemin gelecekte,
maliyetlerin düşmesi ve teknolojinin gelişmesiyle daha yaygın hale gelmesi
beklenmektedir.
Atıf Sayısı :