Melanoma, melanositlerin malign
transformasyonu sonucu oluşan, en sık deri, sonrasında mukozal membranlar,
gözün uveal kanalı ve leptomeninkslerde ortaya çıkabilen bir kanser çeşididir.
Cilt kanserleri içinde prevalansı %4 iken; cilt kanserleri ilişkili ölümlerin
%80’inin nedeni olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle tanı, tedavi ve takip
süreçleri oldukça önemlidir. Melanoma, kutanöz melanom, mukozal melanom ve
uveal melanom olmak üzere üç ana gruba ayrılmaktadır. Bu alt grupların tümör
karsinojenezi, yerleşim yeri, genetik ve moleküler özellikleri farklılıklar
göstermekle birlikte tedavi sonrası izlem süreçlerinde en önemli yaklaşım öykü,
fizik muayene, semptom ve bulgu takiplerini içeren klinik değerlendirme
olmaktadır. Tedavi multimodal yaklaşımla cerrahi, radyoterapi ve sistemik
tedavileri içerdiği için takip sürecinin de multidisipliner yaklaşımla
yapılması oldukça önem arz etmektedir. Görüntüleme yöntemlerinin uygulanması
ile ilgili literatürde ve güncel kılavuzlarda farklı öneriler bulunsa da, özellikle
tedavi sonrası ilk 5 yıl için, klinik değerlendirmeye ek olarak, tümör tipi ve
yerleşim yerine göre, lokorejyonel nüks ve/veya uzak metastaz riski açısından
görüntüleme tetkiklerinin yapılmasının uygun bir yaklaşım olduğu
düşünülmektedir. Tedavi sonrası izlem ile hastaların nüks ve metastaz
durumlarının erken tespiti, buna bağlı olarak sağkalımlarının artması ve yaşam
kalitesini iyileşmesi sağlanabilmektedir. Mevcut sürveyans protokollerine ek
olarak, zaman içinde bu izlem önerilerinin geliştirilmesi ve hastalara daha
uygun takip süreçlerinin sunulması amaçlanmalıdır.
Atıf Sayısı :