Küçük Hücreli Akciğer Kanseri
(KHAK), dünya genelinde azalan bir insidansa rağmen ciddi bir sağlık sorunu
olmaya devam etmektedir. Genellikle sigara içicilerde görülür ve hızlı büyüme
oranı, erken metastaz eğilimi ile bilinir. Klinik olarak öksürük, nefes darlığı
ve kilo kaybı gibi belirtilerle başlar, tanısı ışık mikroskobuyla koyulurken
nöroendokrin belirteçler tanıda destekleyicidir. Tedavide sınırlı evrede cerrahi,
kemoterapi ve radyoterapi kombinasyonları uygulanırken, yaygın evrede platin
bazlı kemoterapi ve immünoterapiler ön plandadır. Torasik radyoterapi ve
profilaktik kraniyal ışınlama, belirli hastalarda tedavinin etkinliğini
artırır. Prognostik faktörler arasında hastalık evresi, performans durumu ve
kilo kaybı önemlidir. Tedaviye rağmen çoğu hasta nüks yaşar ve medyan sağkalım
süresi sınırlıdır. KHAK hastalarının takibi, tedavi
sonrası nüks ve metastazları erken saptamak için kritik önemdedir. Tedavi
sonrası izlem, erken nüksleri ve metastazları saptamak için düzenli görüntüleme
yöntemleriyle yapılmalıdır. Sınırlı evrede takip, ilk 1–2 yılda her 3 ayda bir,
sonraki yıllarda ise 6 aylık periyotlarla anamnez, fizik muayene ve
toraks-batın BT gibi görüntüleme yöntemlerini içerir. Beyin metastazlarının
yaygınlığı nedeniyle ilk yıllarda sık beyin MR’ı önerilir. Yaygın evrede ise
2-3 ayda bir sık takip gereklidir. Takip sırasında yeni akciğer nodülleri veya
beyin metastazları gelişimi yakından izlenir. Profilaktik kraniyal ışınlama
(PKI) uygulanmayan hastalarda beyin MR takibi daha da önem taşır. Takip, tedavi
yanıtlarını değerlendirmenin yanı sıra hastaların yaşam kalitesini artırmayı ve
ilerleyen hastalıkların erken yönetimini sağlamayı amaçlar. Modern izlem
stratejileri ile sağkalım oranlarında artış hedeflenmektedir.
Bu kitabın bölümleri bulunmamaktadır.
Atıf Sayısı :