Gıda güvenliği, küresel halk sağlığının temel
unsurlarından biridir. Nanoteknoloji ise gıda güvenliğinin önemli bir bileşeni
olan tedarik zincirinde güvenliği artırmaya yönelik yenilikçi çözümler
sunmaktadır. Nanoteknoloji sayesinde üretilen nanomateryal (NM)’lerin yüksek
yüzey alanı, kimyasal stabilitesi ve fonksiyonel yüzey özellikleri; gıda
kaynaklı patojenlerin ve kontaminantların nanosensörler aracılığıyla hızlı ve
yüksek duyarlılıkla tespit edilmesine olanak tanımaktadır. Gıda ambalajında
kullanılan akıllı ve aktif nanoteknolojik sistemler, antimikrobiyal etki
sağlayarak mikrobiyal kontaminasyonu önleyebilmekte; oksijen, nem ve ışık gibi
dış etkenlere karşı bariyer özelliklerini artırarak gıdaların raf ömrünü
uzatabilmektedir. Nanoemülsiyonlar ve nanoenkapsülasyon teknikleri, hassas
bileşenlerin korunması ve kontrollü salımı aracılığıyla gıda kalitesini ve
fonksiyonelliğini artırmaktadır. Ayrıca geliştirilen nanosensörler sayesinde
gıdalardaki patojenler, toksinler, pestisit ve ilaç kalıntıları hızla tespit
edilebilmekte, nanofiltre ve membranlar sayesinde istenmeyen bileşikler gıda
içeriğinden ayrıştırılabilmektedir. Bu bölüm, nanoteknolojinin gıda güvenliği
bağlamında sunduğu fırsatları ve beraberinde getirdiği toksisite, çevresel
etki, düzenleyici belirsizlikler gibi riskleri çok yönlü bir bakış açısıyla
irdelemektedir.
Bu kitabın bölümleri bulunmamaktadır.
Atıf Sayısı :