Üriner inkontinans, bireylerin
yaşam kalitesini olumsuz etkileyen yaygın bir sağlık sorunudur. Kadınlarda daha
sık görülmekte olup yaş, doğum sayısı, obezite ve kronik hastalıklar gibi
faktörlerle ilişkilidir. Stres tipi, sıkışma tipi, karma tipi, taşma tipi ve
duyarsız tip olmak üzere farklı türleri vardır. Tanı sürecinde işeme
fizyolojisinin ve alt idrar yolu fonksiyonlarının değerlendirilmesi önemlidir.
Normal işeme, mesane kası, üretra ve sinir sisteminin uyum içinde çalışmasıyla
gerçekleşir. Mesane kontrolünün bozulması sonucunda üriner inkontinans ortaya
çıkmaktadır. Erkeklerde genellikle prostat hastalıkları sonrası görülürken,
kadınlarda pelvik taban kaslarının zayıflaması önemli bir etkendir. Tanıda
hasta öyküsü, fizik muayene, mesane günlüğü ve ürodinamik testler kullanılır.
Tedavi yaklaşımları konservatif, farmakolojik ve cerrahi olarak
sınıflandırılır. Konservatif tedavide mesane eğitimi, pelvik taban kas
egzersizleri ve yaşam tarzı değişiklikleri önerilir. Farmakolojik tedavide
antimuskarinikler ve β3 agonistler kullanılır. Cerrahi tedavi seçenekleri
arasında orta üretral askılar ve yapay idrar sfinkterleri yer alır. Bakım
ürünleri arasında idrar kaçırma pedleri, cilt koruyucu bariyer kremler ve idrar
tutucu cihazlar yer alır. Hemşireler, hastaların fiziksel ve psikososyal
ihtiyaçlarını değerlendirerek uygun bakım planları oluşturur, inkontinans
yönetiminde eğitim ve danışmanlık sağlar. Cilt bütünlüğünü korumak,
enfeksiyonları önlemek ve hasta konforunu artırmak için hijyen uygulamaları
büyük önem taşır. Hemşirelik bakımı, hastaların günlük yaşam aktivitelerini
sürdürebilmelerini destekleyerek yaşam kalitelerini iyileştirmeyi amaçlar.
Atıf Sayısı :