Gençlik sadece biyolojik bir dönem değil, psiko-sosyal değişimlerin yaşandığı bir dönemdir. Gençlik, içinde yaşadığı toplumun kültürünü taşır. Sosyalleşme sürecinde aile içinde öğrendiği dil vasıtasıyla topluma dahil olur. Anadilini aile içinde öğrenen çocuk, formal dili okulda öğrenir. İlkokula başlayana kadar rol modeli anne ve babadır. İlkokulda rol model öğretmenidir. Ergenlik dönemine girdiğinde ise rol model akranlar olmaktadır. Ömrü boyunca etkilendiği diğer unsur medyadır. Günümüzde özellikle sosyal medya dil kullanımını yeniden oluşturmaktadır. Gençliğin dili, çağın ruhu ile toplumsal ve kültürel yapının bir ürünüdür. Her kuşağın kendine özgü dili vardır. Gençliğin dili, sosyolojik açıdan toplumsal cinsiyet, sosyal sınıf, yerleşim yeri, eğitim, etnik kimlik vb. değişkenler açısından farklılık gösterir. Dolayısıyla gençliğin dili, gençlik gibi dinamik bir yapıya sahiptir. Kuşaklar sosyolojisi bağlamında her yeni genç kuşak, eski yetişkin kuşak tarafından eleştirilmiştir. Zaten her yeni genç kuşak yetişkinlerden farklı olmak için kendi kültürünü ve dilini inşa etmektedir. Kuşaklararası anlaşmazlık insanlık tarihi kadar eskidir. Her yeni nesil kendi iletişim dilini üretmektedir. Dil sosyolojisi alanında da bütün değişkenlerin dil üzerindeki etkisi incelenirken, gençlik dilinin de analizi, dil ve sosyal yapı arasındaki ilişkiselliği ve kültürün değişimini ortaya çıkaracaktır. Küreselleşme ve sosyal medya bağlamında küresel gençlik dili oluşmaktadır.
Atıf Sayısı :