Hamilelikte trombositopeni yönetimi, hamile kadınlarda sık görülen bir hematolojik sorun olduğu için değerlendirilmesi çok önemlidir. Trombositopeninin tanımı ve nedenleri, gebelerde trombositopenisi olan hastaların nasıl yönetilmesi gerektiği konusu bu bölümde sunulmaktadır. Trombositopeni, kan trombosit sayısının 150.000/mikroL'nin altında olduğu durum olarak tanımlanır ve tüm gebeliklerin %7-12'sinde görülebilir. Trombositopeni genellikle mukoz membranlarda kanama, uterus, gastrointestinal veya idrar yolu kanaması, dişeti kanaması, epistaksis, peteşi ve ekimoz gibi belirtilere yol açabilir. Trombositopeniye yol açan nedenler arasında gebelik trombositopenisi, preeklampsi, HELLP sendromu, yaygın damar içi pıhtılaşma, primer veya sekonder immün trombositopeni, sistemik lupus eritematozus, antifosfolipid sendromu, bazı enfeksiyonlar, ilaç kaynaklı trombositopeni, trombotik trombositopeni, hemolitik üremik sendrom, splenik sekestrasyon, kemik iliği bozuklukları, beslenme eksiklikleri, doğuştan trombositopeni gibi durumlar bulunur. Gebelik trombositopenisi (GT), hamilelikte rastlantısal trombositopeni olarak da bilinir ve genellikle zararsız ve kendiliğinden düzelir. Bu nedenle ek bir değerlendirme ve yönetim gerekli değildir. GT tanısı, diğer nedenlerin dışlanmasından sonra konulabilir. Trombosit sayısı 100.000/mikroL'nin altındaysa, trombositopeninin diğer nedenleri dışlanmalıdır. GT tanısı konulan hastaların kanama ve morarma açısından semptomları yoktur ve bu hastaların bebeklerinde trombositopeni riski düşüktür.(AI)
Atıf Sayısı :