Kültürel Coğrafya XX. yüzyılın ilk yarısından
itibaren öncelikle Amerika Birleşik Devletleri’nde araştırmalar yapan Carl
Ortwin Sauer ve ekibi tarafından çevreci determinist görüşlere karşı başlatılan
genç bir araştırma alanı olarak kabul edilmektedir. Ortaya çıktığı ilk yıllarda
kültürün maddi öğeleri üzerine yoğunlaşan bu alan özellikle Hümanist Devrim’in
ardından bir değişim süreci içerisine girmiştir. Bu yeni süreç ile
coğrafyacılar kimlik, temsil, sembolizm ve anlam gibi konulara ağırlık vermeye
başlamışlardır. Bununla birlikte feminist ve Marksist görüşler kültürel
coğrafya içinde önemli araştırma konuları haline gelmeye başlamıştır. Ayrıca
kültür olgusunun temel bileşenleri olarak kabul edilen ırklar, diller ile
dinlerin dağılış ve yayılma süreçleri üzerinde durulmuştur. Bunlarla birlikte
dünya üzerinde birbiriyle farklılıklar gösteren kültür bölgeleri ve bunların
özellikleri kültürel coğrafyanın araştırmaları açısından büyük önem kazanan
çalışmalar olmuştur.
Atıf Sayısı :