Endometriozis, uterus dışında endometrial dokunun oluşmasıyla karakterize edilen bir hastalıktır. Bu lezyonlar genellikle pelvis içinde bulunur, ancak bağırsak, diyafram ve plevral boşluk gibi diğer bölgelerde de görülebilir. Endometriozis, östrojen bağımlı, benign ve inflamatuar bir hastalıktır ve ektopik endometrial doku ve dirençli inflamasyon nedeniyle dismenore, disparoni, kronik ağrı ve infertilite gibi semptomlara yol açabilir. Endometriozis tedavisinde en etkili yöntemler, östrojen seviyelerini azaltmaya odaklanan progestinler, androjenler, GnRH agonistleri ve aromataz inhibitörleridir. Ancak bu tedaviler istenmeyen yan etkilerle ilişkilidir ve hastalığın nüks etme olasılığı yüksektir. Bu nedenle, endometriozisin önlenmesi için primer önleme stratejileri geliştirilmelidir. Endometriozis risk faktörlerinin belirlenmesi ve kategorize edilmesi, hastalığın önlenmesi için önemlidir. Risk faktörleri arasında nulliparite, uzun süreli östrojen maruziyeti, kısa menstrüel siklus, ağır menstrüel kanama, dietilstilbesterol maruziyeti, düşük vücut kitle indeksi, ciddi fiziksel ve cinsel istismar, yüksek trans doymamış yağ tüketimi gibi faktörler yer alır. Öte yandan, multiparite, laktesyon aralıklarının genişlemesi ve geç menarş gibi faktörler endometriozis riskini azaltabilir. Ayrıca, uzun zincirli omega-3 yağ asitlerinin tüketimi de endometriozis riskini azaltabilir. Endometriozisli hastalarda göz rengi, cilt reaksiyonu ve çilli olma gibi fiziksel özelliklerin de anlamlı olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, birinci derece yakınlarında endometriozis olan hastaların riski genel popülasyona göre 4-10 kat daha yüksektir. Endometriozise neden olan spesifik bir gen henüz tespit edilememiştir. Çevresel faktörlerin genlerle etkileşimi endometriozis riskini etkileyebilir.(AI)
Atıf Sayısı :