Adölesan Gebelikler Ve Kültürel Yaklaşımlar Ile Ebe/hemşirenin Rolü
Anahtar Kelimeler
Adölesan dönem, geniş
anlamıyla bireyin çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemi olarak
tanımlanır. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler de adölesan
gebelikler çok önemli bir toplum salığı sorunu yaratmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre, her yıl
15-19 yaş arası 21 milyon adölesan kız çocuğu gebelik yaşamakta ve bu kızların,
%50’si istenmeyen olacak şekilde, 12 milyon doğum gerçekleştirdiği tahmin
edilmektedir. Türkiye Nüfus ve
Sağlık Araştırması’nın (TNSA) son güncel araştırmasına göre, adölesanların
toplam nüfusa oranı %16 olup adölesan doğurganlık oranı %4 olarak kayda geçmiş
ve 19 yaşındaki kadınların %10’u ya anne olmuştur ya da gebedir. Adölesan gebelikler; preeklampsi,
anemi, enfeksiyon, yetersiz kilo alımı, erken membran yırtılması gibi
sorunların yanı sıra kadınların eğitimi, sosyal ve ekonomik gelişimlerinin
önünde bir engel oluşturmaktadır. Yenidoğanlar açısından da doğumsal
malformasyon, erken doğum, düşük doğum ağırlığına neden olmaktadır. Araştırmalar adölesan gebeliklerin
oluşmasında, eğitim, iş, sosyo-ekonomik ve evlilik durumu, aile planlaması
yöntemleri konusunda bilgi yetersizliği, okul ve aile tarafından cinsel sağlık/
üreme sağlığı konusunda yetersiz bilgi eksikliğinden kaynaklandığını
belirtmektedir. Sonuç
olarak; adölesanların erken yaşta evlenmesi önlenmelidir. Bu bakımdan birinci basamak sağlık
hizmetlerinde ilk karşılaşılan sağlık profesyonellerinden biri olan
ebe/hemşirelere önemli görevler düşmektedir. Danışmanlık hizmetleri
verilerek, ulusal eğitim kampanyaları düzenlenerek, kitle iletişim araçları ile
farkındalık sağlanmalıdır. Adölesan gebeliklerin önlenmesi konusundaki
çalışmalara ağırlık verilmelidir.
Bu kitabın bölümleri bulunmamaktadır.
Atıf Sayısı :