Afetler,
hastane altyapısının zarar görmesi, sağlık hizmetlerinin aksaması, yetersiz
sanitasyon, kalabalık yaşam koşulları ve su kirliliği gibi faktörler nedeniyle
enfeksiyon riskini ciddi oranda artırmaktadır. Sağlık bakımıyla
ilişkili enfeksiyonlar olarak da bilinen hastane enfeksiyonları, hastaneye başvuru
sırasında mevcut olmayıp, sağlık hizmeti alma sürecinde edinilen
enfeksiyonlardır. Afet
sonrası hastane kaynaklı enfeksiyonlar arasında yara enfeksiyonları öne
çıkmakta, bunlara sıklıkla Escherichia coli, Staphylococcus aureus ve Pseudomonas
aeruginosa gibi antibiyotik dirençli patojenler neden olmaktadır. Yara
enfeksiyonlarının laboratuvar tanısında derin doku biyopsisi, sürüntü ve iğne
aspirasyonu teknikleri kullanılmaktadır. Doku biyopsisi yara enfeksiyonunu
belirlemede altın standart yöntem olsa da, sürüntü kültürü; pratik, invaziv
olmayan, tekrarlanabilir ve ucuz olma özelliği nedeniyle klinikte en yaygın
kullanılan tekniktir. Enfeksiyonun doğru tanısı ve etkili tedavisi için bu
örneklerin uygun şekilde alınması ve mikrobiyolojik incelemesi hayati öneme
sahiptir. Afet sonrasında sağlık hizmetlerinin yetersizliği, yaraların
kontaminasyonu ve crush sendromu gibi faktörler enfeksiyon riskini artırır. Bu
durum, yaralıların tedavisinde hijyen ve yara bakımı gibi önlemlerin önemini
vurgular. Afet sonrası hastane enfeksiyonlarının önlenmesi için hijyen,
izolasyon, yara temizliği ve cerrahi müdahale gibi tedbirler önemlidir.
Antimikrobiyal direnç göz önünde bulundurularak uygun antibiyotik tedavisinin
zamanında başlatılması gerekir. Etkili laboratuvar tanısı, enfeksiyonların
erken tanısı ve yönetimi için şarttır, afet sonrası sağlık hizmetlerinin
başarısında kilit rol oynar.
Atıf Sayısı :