Endokrin Bozukluklar Ve İnfertilite İlişkisi
Anahtar Kelimeler
Bu bölümde, endokrin bozukluklarının infertilite üzerindeki etkisi incelenmektedir. Üreme sistemi, çeşitli iç ve dış etkenlere karşı savunmasızdır ve hem kadın hem de erkek ekseni bu etkenlere karşı hassastır. Hipofizer-Pitüiter-Over (HPO) döngüsünün normal fonksiyon göstermesi, ovulasyonun ve uterusun büyüyüp farklılaşması için önemlidir. Ayrıca, üreme sağlığı açısından tiroid ve böbrek üstü bezleri gibi diğer endokrin organların da normal fonksiyonunu sürdürmesi gerekmektedir. HPO döngüsünde veya diğer endokrin organların fonksiyonlarındaki bir bozukluk, bazı jinekolojik sorunlara ve infertiliteye neden olabilir. Bu bölümde, infertiliteye neden olan hipotalamik, hipofiz, adrenal, tiroid ve over endokrin bozukluklarının etkisi incelenmektedir. Fonksiyonel hipotalamik amenore, herhangi bir anatomik veya organik bozukluk olmadan altı aydan daha uzun süre menstruasyonun gerçekleşmemesi durumudur. Fonksiyonel hipotalamik amenoreye neden olan faktörler arasında aşırı egzersiz, beslenme eksikliği ve psikolojik stres yer almaktadır. Hipotalamik amenoreye neden olan diğer faktörler arasında organik ve fonksiyonel defektler, konjenital GnRH defekti ve hipotalamusu infiltre eden hastalıklar veya kitle lezyonları bulunmaktadır. Hiperprolaktinemi, prolaktin salgılayan adenomların bir sonucu olarak ortaya çıkar ve üreme bozukluklarına neden olabilir. Hiperprolaktinemiye bağlı amenore, GnRH salınımını bozar ve FSH ve LH üretimini azaltır. Hiperprolaktineminin klinik belirtileri arasında menstrual anormallikler, galaktore ve infertilite yer almaktadır. Bu bölümde ayrıca diğer hipofiz bozuklukları ve infertilite ilişkisi de incelenmektedir.(AI)
Atıf Sayısı :