Kronik Total Oklüzyon Girişimlerinde Kollateral Seçimi

Yayın Yılı: 2024
Sayfa Sayısı: 71-76
Kitap Dili : Türkçe

Anahtar Kelimeler


Kronik total oklüzyon (KTO), nativ koroner arterlerde, 3 aydan daha uzun süredir devam eden tam tıkanıklık olarak tanımlanır. KTO’ların perkütan revaskülarizasyonu, tedaviye dirençli anjina veya okluzyonlu damar bölgesinde geniş bir iskemi alanı olan hastalarda düşünülmelidir. Avrupa Kardiyoloji Derneği’nin öneri sınıfı IIa olup, kanıt seviyesi B’dir. Perkutan koroner girişimde (PKG) retrograd yaklaşım antegrad yaklaşıma önemli bir tamamlayıcıdır. Retrograd yaklaşımda hangi kollateralin kullanılacağı ile ilgili alıcı arterin kollateral dolumunun derecelendirildiği Rentrop sınıflaması ve kollateral kanalların boyutunun değerlendirildiği Werner sınıflaması kullanılmaktadır. Retrograd KTO PKG için birincil endikasyonlar şunlardır: proksimal kap belirsizliği, etkilenmiş distal damar, bifurkasyon bölgesinde distal kap, ostiyal oklüzyon, koroner arter anomalisi ve ağır kalsifikasyondur. Kollateraller genel olarak iki tipe ayrılır: septal ve epikardiyal. Bu kollateraller ayrıca ipsilateral ve kontralateral olmak üzere iki gruba da ayrılabilir. Retrograd girişimlerde kullanılan by-pass greftleri gerçek kollateral olarak kabul edilmez. Septal kollateraller genellikle düz bir seyir izlerken, epikardiyal kollateraller daha kıvrımlı bir seyir gösterir. Perkütan girişimlerde öncelikle septal kollateraller tercih edilir. Çünkü intramiyokardiyal seyretmeleri ve ciddi komplikasyon riskini azaltmaları nedeniyle tercih edilirler. Septal kollaterallerin belirgin olmadığı durumlarda ise epikardiyal kollateraller tercih edilebilir. Ancak, tüm epikardiyal kollateraller aynı özelliklere sahip değildir. Özellikle ipsilateral epikardiyal kollaterallerin yüksek perforasyon riski nedeniyle kullanılmaması önerilir.

Bu kitabın bölümleri bulunmamaktadır.

Atıf Sayısı :