Aort kapak cerrahisi, kalp hastalığının teşhis ve tedavi yöntemlerindeki gelişmeler ve yaşlanan nüfusla birlikte artan bir şekilde tercih edilen bir tedavi yöntemidir. Aort kapak hastalığı, konjenital malformasyonlar, kalsifik dejenerasyon, romatizmal hastalık ve bağ dokusu bozuklukları gibi çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabilir. Aort kapak hastalıkları, açık kalp ameliyatlarında en sık görülen ikinci problem olup, aort kapak replasmanı uygulanmasına neden olmaktadır.Ancak, protez kalp kapağı yerleştirme işlemi sonrası komplikasyonlar hala önemli bir sorun olmaya devam etmektedir. Bu komplikasyonlar, proteze özgü yapısal kapak işlev bozukluğu veya proteze özgü olmayan problemlerden kaynaklanan kapak işlev bozukluğu gibi çeşitli sorunları içerebilir. Ayrıca, aort kapak replasmanı sonrası ileti sistemine ait bozukluklar da sık görülen bir komplikasyondur.Aort kapak replasmanı sonrası kalıcı tam AV blok, nadir görülen ancak ciddi bir komplikasyondur ve kalıcı kalp pili implantasyonu gerektirebilir. Bu komplikasyonun oranı literatürde %3-6,5 olarak bildirilmiştir. Kalıcı kalp pili implantasyonunun bazı risk faktörleri arasında elektrolit bozuklukları, kapak protezinin büyük boyutu, cerrahi endikasyon olarak enfektif endokardit tanısı ve uzun süreli kardiyopulmoner baypas ve aortik çapraz klemp süresi bulunmaktadır.Sonuç olarak, aort kapak cerrahisi sonrası komplikasyonlar, hastaların yaşam kalitesini etkileyebilen önemli sorunlardır. Bu nedenle, cerrahi tekniklerin ve postoperatif bakımın iyileştirilmesi, bu komplikasyonların önlenmesi veya tedavi edilmesi açısından büyük önem taşımaktadır.(AI)