Çocuklar yaşları ve gelişimsel özellikleri gereği cerrahi
süreçlere yetişkinlerden farklı tepkiler vermektedirler. Cerrahi müdahaleler ve
hastaneye yatış, çocuklar için genellikle korku ve stres kaynağı olup, duygusal
sıkıntılar ve davranışsal bozukluklarına yol açabilir. Cerrahi süreçler
çocuklarda hem psikolojik hem de fizyolojik strese neden olurken, ameliyat
sonrası dönemde çocuklarda çeşitli duygu durum ve işlev bozuklukları ortaya
çıkabilir. Özellikle özel gereksinimli çocuklar, daha yüksek düzeyde anksiyete
ve stres yaşadıkları için tedavi ve hemşirelik bakımlarını karşılamak daha
zorlayıcı olabilir. Günübirlik cerrahi yöntemlerin artması, çocukların cerrahi
süreçlere hazırlığı ve bakımını daha da önemli hale getirmiştir. Hazırlık
materyalleri ve konfor odaklı bakım uygulamaları, çocukların uyum sağlamalarını
destekler. Hemşirelerin, çocukların gelişim düzeylerine ve bireysel
ihtiyaçlarına uygun bakım sunmaları, doğru bilgi vererek duygusal destek
sağlamaları ve ebeveynleri bakıma dahil etmeleri sürecin sağlıklı
yönetilmesinde oldukça önemlidir. Literatürde cerrahi süreçlerin çocuklar
üzerindeki travmatik etkilerini en aza indirmek için ağrı kontrolünün öneminin
büyük olduğu vurgulanmıştır. Farmakolojik yöntemlerin yanı sıra nonfarmakolojik
yöntemlerin de kullanılması, çocukların ağrı kontrolünde etkili bulunmuş ve
cerrahi süreçteki streslerini azaltmada da önemli bir rol oynadığı görülmüştür.
Planlanan bu hemşirelik yaklaşımları, çocukların cerrahi süreçlere uyumunu
artırarak, perioperatif bakımın kalitesini yükseltmektedir.
Atıf Sayısı :