Ekolojik Deneyim Olarak Kültürel Bellek Yansımaları

Yayın Yılı: 2024
Sayfa Sayısı: 127-136
Kitap Dili : Türkçe

Anahtar Kelimeler


İnsan doğa ile iç içe olmalı kendini sanat vesilesiyle arındırılmalıdır. Sanat, doğadan ayrı düşünülemez elzem bir gerçektir. Sanatta ekosistem üzerinde göremediğimiz yıkımlar ve oluşumlar mevcuttur. Sanat kendi merkezinde bir tür doğaya bakmayı ifade eder. İlk çağlardan itibaren doğayı taklit eden insan, (mimesis) sanatı kendi yaşamından bir kesit ve ihtiyaç olarak dile getirmiş ve uygulamaya geçmiştir. İnsanın büyük bir elementi olan doğa ise meditatif bir denge oluşturarak bizleri merkezine çekmekte görünmeyeni görünür kılmaya çalışmaktadır. Berger’in “Görme Biçimleri” adlı kitabında bahsettiği gibi “görme sözcüklerden önce gelmiştir” (Berger, 1986). İnsanın yaşadığı çevre ve sosyal alanlar bu denli önemlidir. Doğanın bize sunduğu güzellikler kadar bireyler de doğanın içinde olmayı kabullenmeli ve bu dengede davranmalıdır. Sanat tarihinden örnek vermek gerekirse, Empresyonizm (İzlenimcilik) akımı bünyesinde ışığın, sürecin resimde aktarıldığı ve yapı taşının doğanın içinde olmayı vurguladığını görmekteyiz. Modern sanat sonrası sanayileşme ve sanat nesnesine bir tür eleştiri olarak çıkan Arazi sanatı da doğa da bulunan en küçük yapıyla bile sanat olabileceğini vurgulamaktadır. Ekolojik ‘doğa temelli’ ve aynı zaman da performans çalışmalarıyla anılan sanatçı Joseph Beuys’un, yaptığı 7000 meşe ağacı projesi ile ekolojik bir formu görmekte ve bir nesneden de öte doğanın ne kadar değerli, sürecininde ne denli önemli olduğu aktarılmaktadır.

Bu kitabın bölümleri bulunmamaktadır.

Atıf Sayısı :