Kalp kapak hastalıkları, sağ ve sol kalp kapak hastalıkları olarak görülmektedir. Sol ventrikül hastalıkları daha yaygın olup hemodinamik olarak daha önemlidir. Sol kapak hastalığının ana etkisi, sistemik dolaşıma kan pompalamayı engellemektir. Bu nedenle, lezyonun yeri ve şiddeti belirlenmeli ve rezidüel ventriküler fonksiyonun var olması gerekmektedir. Pompalanamayan kan nedeniyle pulmoner, renal ve hepatik fonksiyonlarda ikincil etkiler belirlenmelidir. Ayrıca, yaşlı hastalarda aynı anda koroner arter hastalığı olabileceği akılda tutulmalıdır.Kalp kapak hastalıklarının görülme oranı, 18-44 yaş grubunda %0,3-0,7 iken 75 yaşında %12-13'tür. En yaygın kalp kapak hastalığı mitral regürjitasyon (MR) iken ikincisi aort darlığıdır (AS). Aort yetmezliği (AR) ve mitral stenoz (MS) benzer oranlarda görülür. Aort darlığı, aort yetmezliği ve mitral regürjitasyonun ana etiyolojisi dejenerasyon iken, mitral stenozun etiyolojisi romatizmal kalp hastalığıdır.Anestezi yönetimi açısından, kapak cerrahisi koroner arter cerrahisinden daha zorlu bir süreçtir. Kalp kapak hastalıkları, ciddi hemodinamik etkilerle patofizyolojik değişikliklere neden olur. Kalp ritmi ve hızı, preload, afterload ve kontraktilite en önemli dikkate alınması gereken değişkenlerdir. Tüm kapak lezyonları, ventriküler dolma bozuklukları ile ilişkilidir. Belli bir süreçten sonra, kapaklardaki defekt ve ventriküler fonksiyon, basınç ve hacim yükünün ilerlemesiyle değişerek ventrikülün durumunu etkiler.Hastalar anestezi açısından değerlendirildiğinde; yorgunluk, pretibial ödem, egzersiz toleransı ve solunum sıkıntısı (sırt üstü pozisyonda) gibi ventriküler fonksiyonla ilişkili semptomları araştırmak için sorgulanmalıdır. Bu hastalarda egzersiz toleransı genellikle azalmıştır. Bu hastalarda dinlenme taşikardisi, anksiyete ve terleme, sempatik sinir sisteminde kompansatuvar bir artış nedeniyle meydana gelir. Göğüs ağrısı, nörolojik bir hastalığın varlığı ve önceki kalp cerrahisi de sorgulanmalıdır. Anti-aritmik, antikoagülan, anjiyotensin dönüştürücü enzim (ACE) inhibitörleri, diüretik ve digoksin gibi ilaçların kullanımı ciddi yan etkileri açısından incelenmelidir.Özellikle konjestif kalp yetmezliği bulguları dikkate alınmalıdır. Sağ ve sol ventriküler yetmezlik bulguları (akciğer ralleri, S3 galop ve pretibial ödem, juguler venöz dolgunluk) farklı derecelerde görülebilir. Ventriküler ve kapak fonksiyonları için transözofageal ekokardiyografi tüm vakalarda yapılmalıdır.(AI)
Atıf Sayısı :