Örgütsel adalet, sağlık hizmeti sunumunun en temel
belirleyicisi olan hemşirelik için önemli bir kavramdır. Hemşirelikte örgütsel
adalet, sağlık kuruluşlarının kendilerine ne kadar adil veya haksız
davrandığına dair algısı olarak tanımlanmaktadır. Hemşirelerin örgütsel
adaletin sağlandığı bir kurumda çalışmaları hem öznel hem de iş yaşamlarında,
fiziksel, duygusal ve sosyal sağlıklarının korunması açısından önem
taşımaktadır. Örgütsel adaleti açıklayan teoriler ve modeller, örgütsel
adaletin dağıtım, işlemsel ve etkileşim olmak üzere üç temel boyutta ele
alınması gerektiğini ortaya koymaktadır. Bu bağlamda; hemşirelerde örgütsel
adalet algısı sözü geçen üç temel boyut üzerinden ele alınarak
değerlendirilmelidir. Hemşirelerde örgütsel adalet algısını etkileyen bireysel
(yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi, liderlik davranışı gibi) ve örgütsel-çevresel
faktörler (işin niteliği, terfi ve ilerleme olanakları, tatil ve izinler, ödül
ve ceza uygulamaları, performans değerlendirme, iletişim, güven, örgütsel
bağlılık, iş doyumu, motivasyon, işten ayrılma niyeti, tükenmişlik ve örgütsel
stres gibi) bulunmaktadır. Yönetici hemşireler ve hemşireler, örgütsel adaleti
teşvik eden yönetim sistemi ve politikaları aracılığı ile örgütsel adalet
kültürünün oluşturulmasında etkin rollere sahiptir.
Atıf Sayısı :