Bu makalede, Tarık Buğra'nın romanlarında milli kimlik inşası üzerinde durulmaktadır. Tarık Buğra, edebi yaşamında toplumu yansıtmaktan geri kalmamış ve milli ve manevi değerleri eserlerinde sıkça işlemiştir. Eserlerinde Osmanlı Devleti'nin kuruluş döneminden günümüze kadar olan tarihsel süreçteki olayları kendi döneminin perspektifinden yansıtmayı başarmıştır. Özellikle 1950 yılından sonra kaleme aldığı eserlerde milli ülkü düşüncesi üzerinde durarak roman karakterlerini bu yönde şekillendirmiştir. Tarık Buğra, tarih konulu eserlerinde tarihçilerin başaramadığını yapmayı hedeflemiştir. Edebiyat yazarının amacı, tarihsel vakaya yeni bir yorum getirerek güncele taşımaktır. Milli Mücadele konusu, yazarın eserlerinde en sık işlediği konulardan biridir. Tarık Buğra, resmi tarih söyleminin sınırlarının dışına çıkarak muhalif cepheyi de anlamlandırmaya çalışmıştır. Örneğin, Küçük Ağa romanında İstanbullu Hoca karakteri, Kuva-yı Milliye'ye karşı olmasına rağmen vatan sevgisi barındıran bir karakter olarak tasvir edilir. Roman, 1919 yılı ve sonrasını anlatmakta olup Akşehir'de geçmektedir. İstanbullu Hoca, İstanbul hükümetinin amaçları doğrultusunda Akşehir'e tayin edilir ve Kuva-yı Milliye'ye karşı tavır alır. Buğra'nın eserlerinde milli kimlik inşası ve tarihsel olayları güncele taşıma çabası ele alınmaktadır.(AI)