Böbrek kanseri, tüm malign tümörlerin yaklaşık %2-3'ünü oluşturur. Bu kanserin %90'ını böbrek hücreli karsinom (RCC) oluştururken, geri kalanı böbrek pelvisindeki transizyonel hücreli karsinomlardan kaynaklanır. Gelişen görüntüleme teknikleri sayesinde, özellikle BT ve MRG gibi yöntemlerin kullanımının artmasıyla, 4 cm'den küçük boyuttaki böbrek tümörlerinin tanısı daha sık rastlanır hale gelmiştir. Bu durum, böbreğin bir kısmını koruyarak yapılan parsiyel nefrektomi gibi tedavilerin tercih edildiği evre T1a tümörlerinin tedavisinde alternatif yöntemlerin geliştirilmesine yol açmıştır. Perkütan ablasyon, minimal invaziv bir tedavi yöntemi olarak, kriyoablasyon, radyofrekans ablasyonu, mikrodalga ablasyonu ve irreversibl elektroporasyon gibi teknikleri içerir. Bu tedaviler, cerrahiye uygun olmayan veya cerrahi yöntemleri tercih etmeyen hastalar için güvenli ve etkili bir seçenek sunar. Perkütan ablasyon, hastaların daha hızlı iyileşmesini sağlar ve birçok hasta tarafından ayaktan tedavi olarak tercih edilir. Doğru hasta seçimi ve detaylı böbrek kitle analizi, etkin bir perkütan renal ablasyon uygulaması için önemlidir. Bu nedenle, tanısal radyologlar, girişimsel radyologlar, ürologlar ve onkologların katılımını içeren multidisipliner bir yaklaşım gereklidir.(AI)
Atıf Sayısı :