Bu bölümde, sucul ekosistemlerdeki organizmaların antifouling maddelerin etkileri incelenmektedir. Sucul ekosistemlerde yaşayan midye, alg ve bakteri gibi organizmalar, tekneler, gemiler, petrol kuyuları veya iskeleler gibi araçlara yapışarak zarar verirler. Bu organizmaların bir alana yapışması hızlı ve karmaşık bir süreçtir. İlk aşamada, suya batırılmış bir katı yüzeye proteinler, polisakkaritler ve inorganik maddeler gibi organik maddeler yapışır ve ince bir film tabakası oluşturur. Bu tabaka, mikroorganizmaların adsorpsiyonu için bir önkoşuldur. İkinci aşamada, bakteri veya diatomlar bu tabakaya yapışır ve biyofilm tabakasını oluşturur. Üçüncü aşamada, mikroorganizmaların biyofilm tabakasında aşırı çoğalması sonucu biyofilm sabitlenir ve farklı organizmalara yapışmaya hazır hale gelir. Dördüncü ve son aşamada ise, farklı türler membran yüzeyine yapışır ve biyolojik kirlilik meydana gelir. Bu biyolojik kirlilik, özellikle denizcilik sektöründe olumsuz durumlara neden olur. Bir geminin gövdesinde biyolojik kirlenme sonucunda geminin hızı azalır ve sürtünme artar veya geminin hızını sabit tutmak için yüksek miktarda yakıt tüketilir. Bu nedenle, denizcilik sektöründe maliyet artışı gözlenir. Bu durumu önlemek için biyolojik kirlenmeye karşı kimyasal ajanlar geliştirilmiştir. Bu sorunu çözmek için geliştirilen ve kullanılan biyosit maddeleri ise toksik etkilere sahip olup, suya doğrudan temas ettiklerinde sucul ekosistemdeki yaşama olumsuz etkiler yaparlar. Su ekosistemlerindeki kirlilik sonucunda, bu ortamlarda yaşayan türlerin hayatta kalması ve sağlığı üzerinde doğrudan etkiler ortaya çıkar. Ayrıca, sucul ekosistem kirliliği insan sağlığını doğrudan veya dolaylı olarak etkiler. Bu nedenle, sucul ekosistemlerin korunması ve kirliliğin azaltılması önemlidir.(AI)
Atıf Sayısı :