Adaptif immün sistemin bir bileşeni olan ve genellikle
in-vitro yöntemlerle çoğaltılarak hedefe yönelik tedavilerde sıklıkla kullanılan antikorların çeşitli
radyonüklidlerle bağlanması ile radyoimmünoterapi mümkün hale gelmektedir. Radyoimmünoterapi, antikorların
hedef alma mekanizmaları ile vücutta
normal hücrelere en az zararı verecek şekilde tümör
hücrelerine selektif biçimde radyasyonun ulaştırılmasını sağlamakta ve tedavi etkinliği
göstermektedir. En bilinen örneği lenfoma tedavisinde kullanılan 90 Y-Ibritumomab-Tiuxetan (Zevalin) olmak üzere
radyoimmünoterapiler daha çok radyasyona duyarlılığı bilinen non-Hodgkin lenfomalar gibi
hematolojik malignitelerde kullanılırken diğer solit tümörlerin tedavilerinde de birçok
radyofarmasötik araştırılmaktadır. Her ne kadar günümüzde maliyet ve lojistik gibi sebeplerle lenfoma
tedavisinde kullanım sıklığı azalsa da yeni birçok ajan üretilmekte ve solit tümörlerde izlenen düşük
radyosensitivite ve vaskülarizasyon gibi engellerin aşılması için stratejiler geliştirilmektedir. Bu
sebeple radyoimmünoterapi ilerleyen yıllarda kanser tedavisinde birçok güncel yaklaşımı değiştirme
potansiyeli olan bir tedavi yöntemi olmakla birlikte bu konuda yeni çalışmalara ve yaklaşımlara ihtiyaç
duyulmaktadır.
Atıf Sayısı :