Benign Tiroit Hastalıklarında Radyoiyot Tedavisi
Anahtar Kelimeler
Tiroit hastalıklarının tedavisinde radyoaktif iyotun kullanımı, Saul Hertz'in 1937-1943 yılları arasında yaptığı çalışmalarla başlamıştır. Bu çalışmalar, hipertiroidi üzerinde yapılan deneylerle başlamış olup, günümüzde kullanılan bilgilerin temelini oluşturmaktadır. Ayrıca, 1942 yılında Samuel Seidlin tarafından tiroit kanseri metastazları ve hipertiroidisi olan bir hastaya uygulanan I-131 RAİ tedavisi ile başarılı sonuçlar elde edilmiştir. I-131 radyonüklidi, oral olarak uygulanan bir ajan olup, tiroit hastalıklarının tedavisinde başarıyla kullanılmaktadır. Fiziksel yarı ömrü 8,02 gün olan bu radyonüklidin bozunması sırasında beta ve gama ışınları açığa çıkar. RAİ tedavisinde maruz kalınan radyasyon dozunun büyük bir kısmı beta parçacıklarından kaynaklanırken, küçük bir kısmı da gama ışınlarından kaynaklanır. I-131 radyonüklidinin emilimi ve biyodağılımı, besinlerle alınan iyot ile aynıdır ve bu nedenle hala en özgün teranostik ajan olarak kullanılmaktadır. İyot metabolizması, oral alımı takiben mide ve duodenumda gerçekleşir ve tiroit glandında uptake ile sonuçlanır. Daha sonra tirositlerin içine taşınarak konsantre edilen iyot, tiroit hormonlarının yapısına katılır. I-131 radyonüklidi de aynı metabolik aşamalardan geçerek tiroglobulin üzerine bağlanır. Hücre içinde retansiyonu sonucu bozunurken yaydığı beta partikülleri, tiroit hücre DNA'sına etki eder. Benign tiroit hastalıklarının tedavisinde radyoiyot tedavisi, nükleer tıp alanında önemli bir yer tutmaktadır.(AI)
Atıf Sayısı :