Primeri Bilinmeyen Kanserde Radyonüklit Görüntüleme
Anahtar Kelimeler
Tanıya yönelik geliştirilen tüm ileri
tetkik ve görüntüleme yöntemlerine rağmen, primeri bilinmeyen tümör (PBT) günümüzde hala
tıbbi araştırmaların hedefinde olan gizemini büyük ölçüde korumaktadır. Geleneksel görüntüleme
metodları, immünohistokimyasal yöntemler ve endoskopi ile primer odak ancak %20-30 oranında
saptanabilmektedir. Primer odağın tespit edilmesi ile spesifik tedavi yönteminin belirlenebildiği hastalarda
ortalama sağkalım süresinin uzadığı gösterilmiş ve primer tümörün araştırılması yaygın bir uygulama
alanı bulmuştur. Flor-18-florodeoksiglikoz (F-18 FDG) pozitron emisyon tomografisi (PET) onkolojinin
tüm alanlarında olduğu gibi primer odağın ortaya çıkarılmasında da yaygın kullanılan yöntem olmuştur.
F-18 FDG PET ve PET/bilgisayarlı tomografi (BT)’nin tanısal gücünü araştıran birçok çalışmada,
konvansiyonel görüntüleme yöntemlerine göre daha yüksek oranda veya en az eşdeğer düzeyde bir
doğrulukla primer odağı saptayabildiği tespit edilmiştir. FDG PET’in, özgün olmayan karakteri nedeniyle,
bazı kanser türlerinde görüntüleme gücü kısıtlıdır. Nöroendokrin tümör (NET) PBT’ler
içinde nadir gözlenen türlerden olup (%2-4 ), diğer kanser türlerine göre sıklıkla daha sessiz
seyir gösterir ve tanı birçok hastada metastastaz geliştikten sonra konulabilir. Metastatik NET’de
de yaklaşık %11-22 oranında primer odak bulunamamaktadır. Bu hastalarda PET
çekimlerinde kullanılmak üzere somatostatin reseptörlerini hedefleyen ve Galyum-68
(Ga-68) ile işaretlenen görüntüleme ajanları geliştirilmiş ve bu reseptörler üzerinden yapılan
PET - PET/BT çekimlerinin nöroendokrin primer odağını ortaya çıkarmada umut veren bir yöntem
olduğu gösterilmiştir. Bu bölümde PBT hastalarının gerek primer tanısında gerekse
yönetiminde F-18 FDG, Ga-68 somatostatin reseptör PET – PET/BT görüntüleme yöntemleri
literatür bilgisi eşliğinde derlenmiştir.
Bu kitabın bölümleri bulunmamaktadır.
Atıf Sayısı :