Gebelerde
radyasyonlu tanısal işlemler ve tedavi uygulamaları genel kural olarak
kontrendikedir. Radyonüklit tedavi almış olgularda gebelik (4-6 ay)
ertelenmelidir. Annenin klinik durumu nedeni ile radyasyonlu işlem yapılması
gereken durumlarda Radyasyondan Korunma Sorumlusu (RKS) tarafından fayda/risk
oranı değerlendirilerek embriyo/fetüsün maruz kalacağı öngörülen radyasyon dozu
hesaplanıp olası riskler hakkında aile bilgilendirilmelidir. Hemen tüm tanısal
işlemlerde radyasyon dozu 50 mGy altında (deterministik etki için tanımlanan
eşik doz 100 mGy) olup klinik olarak gerekli tetkiklerin ertelenmesi zorunlu
değildir. Fakat özellikle BT görüntüleme sırasında fetal maruziyet dozunu
azaltmak için daha düşük kVp ve mAs parametreleri kullanılmalıdır. Gebeliğin
organogenez ve erken fetal dönemlerinde iyonize radyasyon maruziyeti doku
reaksiyonlarına neden olabilir. Fetal doz 100-500 mGy ise doku reaksiyonu
gelişme riski artacaktır; gebenin özelliklerine göre küretaj gerekip
gerekmediğine karar verilmelidir. Fetal efektif doz >500 mGy ise, gebeliğin
evresi ve doza bağlı olarak ciddi hasarlar oluşabileceğinden terapötik küretaj
önerilir. Alternatif tedavi yoksa ve anneye faydası olacaksa pelvis ve abdomen
hariç bölgelere yeni teknolojilerle radyoterapi dahi uygulanabileceği son
çalışmalarda bildirilmiştir. Gebe ve emzikli kadınlarda anne için yaşamsal
öneme sahipse ALARP prensibine uyularak radyonüklit tedaviler de uygulanabilir.
Ancak, I-131 gibi bazı radyonüklitlerin plasentayı geçtiği ve fetüste ciddi
riskler oluşturabileceği daima hatırlanmalı; gebelik sırasında diferansiye
tiroit kanseri saptanan olgularda anne yaşamını tehdit eden durum yoksa I-131
tedavisi doğum sonrasına ertelenmelidir. Emziren annelere I-131 tedavisi
uygulanması halinde radyoaktif iyot anne sütüne geçeceğinden bebekte internal
radyasyon maruziyetine ve hipotiroidi gelişimine neden olacak; ek olarak
radyoaktif anneye yakınlık ve olası kontaminasyon nedeni ile bebek eksternal
ışınlara maruz kalacaktır. Radyoaktif iyot tedavisi uygulanan annelerde
emzirmenin kesilmesi veya tedavinin ertelenmesi düşünülmelidir. Radyosinovektomi
için intraartiküler Y-90 sitrat uygulandığında 1 ay, nöroendokrin tümörlerde
Lu-177 DOTA TATE tedavisinde ise 2.5 ay emzirmenin kesilmesi önerilir. Sağılan
anne sütüne ve sağım için kullanılan malzemeye radyoaktif bulaş ve atık
prosedürleri uygulanmalıdır.
Bu kitabın bölümleri bulunmamaktadır.
Atıf Sayısı :