Bu metinde, organizmanın travmaya verdiği metabolik, immünolojik ve endokrin cevaplardan bahsedilmektedir. Organizmanın homeostasis adı verilen biyolojik denge halini korumak için travma sonrasında bazı hormonlar salgılanır. Hipofiz bezi kontrolündeki hormonlar arasında kortikotropin salgılayan hormon (CRH), adrenokortikotropik hormon (ACTH) ve kortizol yer alır. Bu hormonlar, travmanın şiddetiyle orantılı olarak artar ve glukokortikoidlerin immünsüpresif etkilerini önler. Tirotropin serbestleştirici hormon (TRH), tiroid stimüle edici hormon (TSH), tiroksin (T4) ve triiyodotironin (T3) ise tiroid bezinin çalışmasını etkiler. Büyüme hormonu (GH) ise protein sentezini, insülin direncini ve yağ dokularının mobilizasyonunu arttırır. Prolaktin, immün stimülan aktivite gösterirken, endojen opioidler bağışıklık sistemi ve glukoz metabolizması üzerinde etkilidir. Arjinin vazopressin (AVP) ise böbreklerden suyun geri emilimini arttırır. Otonom sinir sistemi hormonları arasında ise katekolaminler ve akut faz proteinleri yer alır. Katekolaminler, enerji ihtiyacını karşılamak için karaciğerde glukoneogenezisi, glikojenolizi, lipolizi ve ketogenezi arttırırken, akut faz proteinleri ise doku yaralanması, inflamasyon ve enfeksiyon gibi travmaya cevap olarak salgılanır.(AI)