Madde kullanım bozukluğu, günümüzde giderek artan bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu sorunun önlenmesi ve tedavi edilmesi için etkili müdahalelerin yapılması gerekmektedir. Bu nedenle, madde kullanımına yol açan etkenlerin ve risk faktörlerinin belirlenmesi önemlidir. Madde kullanım bozukluğunun bireyin hayatını olumsuz yönde etkileyen bir sorun olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle, bireyin biyo-psiko-sosyal yönden değerlendirilmesi ve bütüncül bir yaklaşımın benimsenmesi gerekmektedir. Madde kullanım bozukluğu, bir maddeye karşı zorunlu bir ihtiyaç ve kullanım alışkanlığı olarak tanımlanmaktadır. Bu hastalık, sağlık, sosyal ve ekonomik sorunlara yol açan bir beyin hastalığı olarak kabul edilmektedir. Madde kullanım bozukluğunun nedenleri çoklu etiyolojik faktörlere bağlı olabilir ve kişinin öz düzenlemesi ile ilişkilendirilebilir. Madde kullanımının beyinde yarattığı etki düşünüldüğünde, bu sorunun kronik bir beyin hastalığı olarak kabul edilmesi yaygın bir görüştür. Madde kullanım bozukluğu, Uluslararası Hastalık Sınıflandırması El Kitabı'nda madde kullanımına bağlı bozukluklar olarak sınıflandırılmaktadır. Psikoaktif veya kimyasal maddelerin vücuda girdiğinde merkezi sinir sistemini etkileyerek beynin fonksiyonlarını değiştirdiği ve davranışsal, ruhsal ve bedensel değişikliklere neden olduğu bilinmektedir. Madde kullanım bozukluğu, bireyde klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya veya işlevsellik sorununa neden olan ve tekrarlayan madde kullanım örüntüsü ile karakterize edilen bir durumdur. Bu nedenle, madde kullanım bozukluğunun önlenmesi ve tedavisi için bireye özgü analizler yapılmalı ve etkili müdahaleler uygulanmalıdır.(AI)