Majör depresif bozukluğun tek bir hastalık olmadığını öne sürüyoruz. Bunun yerine, farklı tetikleyici faktörler düşük duygudurum dönemlerine neden olan farklı ve hatta bazen birbirine zıt belirti örüntülerine yol açabilir. Depresyon belirtilerinin bazıları maladaptiftir; diğerleri ise depresif dönemi tetikleyen uyumsal sorunu çözmeye yönelik psiko-davranışsal adaptasyonlar olabilir. Bu nedenle depresif dönemleri tetikleyici faktörlerine göre alt tiplere ayırmak mantıklıdır. Evrimsel psikiyatride depresif epizodlar enfeksiyon, uzun süreli stres, yalnızlık, travmatik deneyim, hiyerarşi çatışması, yas, romantik ilişki sonlanması, doğum sonrası sıkıntılar, mevsim, kimyasallar, somatik hastalıklar ve açlık tarafından tetiklenen ayrı alt tipler halinde sınıflandırılabilir. Avcı toplayıcılarda ve geleneksel yaşam tarzına sahip kişilerde düşük duygudurum dönemleri nadiren majör depresif bozukluk tanı kriterlerini karşılayan ataklara dönüşür. Modern yaşam tarzları düşük dereceli enflamasyona ve kronik strese karşı artan bir duyarlılığa neden olur ve bu da hastalık davranışının semptomlarını reaktif kısa vadeli duygudurum değişikliklerine dönüştürür. Bu nedenle, çağdaş ortamların özellikleri, olumsuz yaşam olaylarından sonra duygudurumunun normalleşmesini engelleyerek majör depresif bozukluğa yol açabilir. Depresyona evrimsel bir yaklaşım, çevremizde ve yaşam tarzlarımızda bu zayıflatıcı bozukluğa daha fazla yatkınlığa katkıda bulunan faktörlerin belirlenmesine yardımcı olur ve bu da depresyonun hem önlenmesi hem de tedavisi için bilgi sağlayabilir. Ayrıca, majör depresif bozukluğun tedavisinin, hastanın depresyon alt tipine göre uyarlanması gerektiğini öneriyoruz.
Bu kitabın bölümleri bulunmamaktadır.
Atıf Sayısı :