Yaşlanma her canlıda görülen, tüm işlevlerde azalmaya sebep
olan evrensel bir süreçtir. Yaşlılığın başlangıcını fizyolojik olarak
belirlemek güçtür, psikolojik olarak ise olanaksızdır. Bireylerin aktivite
düzeyini ve işlevselliğini azaltan ya da sınırlayan onları sosyal, fiziksel ve
duygusal olarak farklı derecelerde bağımlı kılabilen yaşlılık dönemi, bireyin
bilişsel ve fonksiyonel kapasitesini azaltırken kronik hastalıkların sayısını
da artırabilmektedir. Yaş ilerledikçe insanların fiziksel aktiviteleri
azalmakta, organların işlevlerinde bozukluklar görülmekte ve böylelikle yaşam
kalitesi düşerek yaşam süresi kısalmaktadır. Bu sürecin sonunda psikolojik
rahatsızlıkların yanı sıra hipertansiyon, kalp-damar hastalıkları, kanser,
obezite, sindirim ve solunum sistemi hastalıkları, diyabet, osteoporoz, kas ve
iskelet sistemi hastalıkları, protein-enerji malnütrisyonu ve sinir sistemi
hastalıkları gibi kronik fizyolojik rahatsızlıklar da meydana gelmektedir.
Yaşlılarda beslenme durumunun değerlendirilmesi, beslenme yetersizliği ve buna
bağlı gelişebilecek hastalıkların tanımlanmasında önem taşır. Yaşlılar için
sağlıklı yaşam ilkeleri; sağlıklı beslenme ve boşaltım, düzenli fizik egzersiz,
sigara içilmemesi, yeterli uyku ve dinlenme, uygun konut, çevre ve stres ile
baş edebilmedir. Yaşlıların sağlıklı bir şekilde iyi beslenme düzeyine sahip
olması, hem kendisi ve hem de toplum sağlığı açısından yararlar sağlamaktadır.
Atıf Sayısı :