Akut karın, genellikle acil cerrahi tedavi gerektiren bir durumu ifade eder. Bu durum, karın ağrısı ve hassasiyeti olan hastalarda ortaya çıkar. Akut karın, cerrahi olmayan ve karın içi olmayan birçok hastalığın da nedeni olabilir. Bu nedenle, doğru tanı koymak ve uygun tedaviyi başlatmak için hızlı ve kapsamlı bir çalışma gereklidir. Akut karın, bir haftadan kısa süren ve daha önce tanı konulmamış karın ağrısı olarak tanımlanır. Laboratuvar ve görüntüleme çalışmaları önemli olsa da, öykü ve fizik muayene, doğru tanı ve tedavinin temelini oluşturur. Akut karın ağrısı, farklı hastalıklara bağlı olarak farklı süreçlerde gelişebilir. Visseral periton, otonomik C tipi liflerle innerve olurken, pariyetal periton ve abdominal duvar somatik A delta lifleriyle innerve olur. Visseral ağrı, spastik kontraksiyonlar, kapsül gerilmesi, iskemi ve kimyasal uyarılara bağlı olarak ortaya çıkar. Ağır visseral veya derin somatik ağrıyla birlikte terleme, bulantı, kusma, taşikardi veya bradikardi, hipotansiyon, hiperaljezi, hiperestezi ve karın duvarında istemsiz kontraksiyonlar gibi otonomik refleksler ortaya çıkabilir. Gastrointestinal sistem, embriyolojik olarak proksimalden distale doğru farklı bölümlere ve organlara ayrılır. Lokal pariyetal ağrı, inflamasyonun bitişik pariyetal peritona ulaşmasıyla oluşur. Yansıyan pariyetal ağrı ise nosiseptif stimulasyonun uzağında hissedilen ağrıdır. Akut karın sendromlu bir hastada fizik inceleme yapmadan önce hastanın genel durumu, rahatsızlık hissi, solunum düzeni, takipne, burun delikleri, göz çukurları ve dehidratasyon gibi bulgulara dikkat edilir. Fizik incelemede ise inspeksiyon, oskültasyon, perküsyon ve palpasyon sırası izlenir. Rebound hassasiyet ise müsküler defans olarak da bilinir ve karın palpasyonunda ağrının artması durumunu ifade eder.(AI)
Atıf Sayısı :