Bu makalede, yönetişim, sosyal sorumluluk ve yeşil strateji arasındaki ilişkinin sürdürülebilir çevreye etkisi üzerine kavramsal bir bakış sunulmaktadır. Gezegenimizdeki ekosistemdeki değişimlerin kaynağında insan faaliyetleri yer almaktadır. Nüfusun ve kirliliğin artması, fosil yakıtların kullanımı ve ormansızlaştırma gibi faaliyetler iklim değişikliğine neden olmaktadır. Bu değişiklikler ise doğal yaşam kalitesini olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle, doğal kaynakların korunması ve gelecek nesillere bozulmadan bırakılması için sorumlu bir anlayışa ve paradigma dönüşümüne ihtiyaç vardır. Yönetişim kavramı, devletin ekonomiye müdahalesini sınırlayan neoliberal anlayışın yetersizliğinin sorgulanmasıyla ortaya çıkmıştır. Yönetişim, kamu işletmeciliğine yenilikler getirerek devleti düzenleyici bir aktör haline getirmekte ve katılımcı yönetim anlayışını tesis etmektedir. Yönetişim, ilgili paydaşların katılımı ve işbirliği ile uygulanan ortak çabalar bütünüdür. Bu kavram aynı zamanda devletin tek başına yetersiz kaldığı büyük ölçekli toplumsal sorunların çözümünü kolaylaştırmaktadır. Yönetişim, toplumsal sorunları çözmek ve yeni fırsatlar oluşturmak için kamu ve özel etkileşimlere ihtiyaç duyar. Bu etkileşimlere rehberlik eden ilkelerin formüle edilmesi ve uygulanması gerekmektedir. Bu şekilde, yönetişim, sosyal sorumluluk ve yeşil strateji arasındaki ilişki sürdürülebilir çevreye olumlu bir etki yapabilir.(AI)