Beyin tümörleri, çocukluk çağı kanserinin lösemiden sonra en sık görülen ikinci nedenidir ve çocuklarda kanser ölümlerinin en yaygın sebeplerinden biridir. Yıllık insidansı milyonda 25-35 arasındadır ve pediatrik tümörlerin %15-20'sini oluşturur. Beyin tümörlerinde nöbetler, baş ağrısı, bulantı, kusma, yürüyüş bozukluğu, koordinasyon bozukluğu ve papil ödeminden sonra en sık görülen semptomdur. Hastaların %25-35'inde nöbet görülür ve nöbetler genellikle başvuru ve tedavi sırasında ortaya çıkar. Beyin tümörlerinin yerleşimi genellikle fokal olmasına rağmen, nöbet semiyolojisi tümörü lokalize edebilir veya etmeyebilir. Elektroensefalografi (EEG), beyin tümörlerinde epilepsi ile ilişkili olsun veya olmasın değerli bir bulgudur. EEG, epileptojenik odağın lokalizasyonunda ve nöbetin klinik tanısında yardımcı olabilir. Ayrıca EEG, klinik bulguların görülmediği durumlarda da tanıya yardımcı olabilir. Nöbetlerin görülme olasılığı, tümörün histolojisi ve konumu gibi çeşitli faktörlere bağlıdır. Düşük dereceli tümörler daha epileptojeniktir ve uzun süreli epilepsi ile ilişkili tümörlerde nöbetler daha sık görülür. Astrositomlar, gangliogliomlar ve oligodendrogliomalar gibi belirli tümör tipleri nöbetlerle ilişkilidir. Gangliogliomlarda nöbetler en sık görülen semptomdur ve genellikle diskognitif özelliklere sahip fokal nöbetlerdir. DNET ise nadir görülen tümörlerdir ve genellikle sık nöbetlere ve antiepileptik ilaçlara dirençlidir. EEG, beyin tümörlerinin takibi, antiepileptik tedavi ve cerrahi süreçlerinde de önemli bir rol oynar.(AI)
Atıf Sayısı :